“Merkez bankası bağımsızlığı” sanki bir gerçeklikmiş ya da gereklilikmiş gibi tartışılmaktadır. Türkiye’de ise bu konu faiz oranlarının yüksekliği tartışmasıyla gündeme geldi. Bu makalede bu konu, para ve kredi mekanizmaları ile ilişkisi anlamında, sırasıyla ana akım iktisat ve eleştirel - radikal iktisadi bakış çerçevesinde ele alınmaktadır. Ana akım açısından merkez bankasının bağımsız olması; bu kurumun piyasadaki para arzının, kaydi paranın oluşumunun, faiz oranlarının ve döviz kurlarının belirleyicisi olması ve enflasyon ve kamu borç stoku üzerindeki etkilerinin büyüklüğü açılarından son derece önemlidir. Eleştirel akıma göre ise bir ülkede uygulanan para politikaları, faiz oranlarının belirlenmesi ve bu konudaki merkez bankasının rolü, teknik bir tartışmadan ziyade, toplumsal sınıflar arasındaki mücadele ile ilgili olarak ele alınmalıdır. Pratikte ise merkez bankaları ve faiz mekanizması ne devletten ne de finansal piyasalardan bağımsızdır. Doğru olan bu kurumun doğ- rudan devletçe belirlenmesine olduğu kadar, uluslararası finans piyasalarına bağımlı hale getirilerek, toplumun çıkarlarına sırtını çevirmesinede karşı çıkmaktır.
Merkez Bankası Bağımsızlığı Faiz Libor Spekülasyon Finansal Piyasalar
Bölüm | Tüm Bölümler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2016 |
Gönderilme Tarihi | 22 Ağustos 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 2 Sayı: 1 |
Artvin Çoruh Üniversitesi Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi
ACUSBD, Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC) ile lisanslanmıştır.