Bilindiği üzere egemen devletlerden
müteşekkil uluslararası toplum, henüz üst
bir yasama merciine sahip değildir. Bu
nedenle, uluslararası andlaşmalar,
modern zamanlarda devletlerin
birbirleriyle ilişkilerini düzenlemekte
başvuracakları başat yöntem olarak
karşımıza çıkmaktadır. Esasen,
uluslararası andlaşmaların yorumu o
kadar önemlidir ki, devletler arasında
andlaşmalardan doğan haklar ve
yükümlülüklere ilişkin farklılıklar, savaş
dahil ciddi anlaşmazlıklara yol
açabilmektedir. Dolayısıyla,
andlaşmaların yorumu, uluslararası
ilişkilerde önemli bir yer işgal etmektedir.
Konuyla ilgili temel sözleşme olan 1969
tarihli Viyana Andlaşmalar Hukuku
Sözleşmesinin birçok hükmü ise
günümüzde birer uluslararası örf ve adet
hukuku kaidesi olarak kabul edilmektedir.
Bu noktada, çalışmada öncelikle genel
olarak Avrupa Konseyi’nin ve
sözleşmelerinin tanıtımı yapılmış, daha
sonra, uluslararası hukuk bakımından
andlaşmaların yorum ve uygulamasında
esas alınan prensiplere değinilmiştir.
Konunun Viyana Sözleşmesi
düzenlemeleri çerçevesinde nasıl ele
alındığı hususu ise ayrıntılı olarak
incelenmiştir. Devamla, uluslararası
hukukta andlaşmaların hazırlık
çalışmaları ile Açıklayıcı Raporlarının
yorum bakımından önem ve değerine işaret edilmiştir. Son olarak Türk
hukukunda sıklıkla kendilerine
başvurulan, dolayısıyla Türkiye
bakımında n yalnızca teorik değil pratik
bakımdan da önemi bulunan Avrupa
Konseyi sözleşmelerine dikkat çekilmiştir.
Çalışma kapsamında ayrıca, Türkiye’nin
tarafı olduğu Avrupa Konseyi
sözleşmelerinin hüküm ve sonuçlarının
tam ve doğru olarak anlaşılması,
uygulayıcı makamlarca hazırlanış
amacına uygun ve yeknesak bir şekilde
uygulanması bakımlarından hayati önem
taşıyan Açıklayıcı Raporların öneminin
altının çizilmesi amaçlanmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kamu Yönetimi |
Bölüm | KAMU HUKUKU |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 19 Nisan 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |