Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin yıkılması sonucu tek kutuplu dünya düzenine geçilmesi ve küreselleşmenin etkisiyle 20. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren uluslararasılaşma tartışmaları kendini göstermiştir. Uluslararasılaşmanın etkisiyle devletlerin uluslararası hukukun etkisi altında anayasal düzenlemeler yapması ve dünya anayasalarının git gide birbirine benzer hükümler içermeye başlamasıyla da anayasa hukukunun uluslararasılaştığı konusunda görüşler ortaya koyulmuştur. Özellikle insan hakları hukukuna ilişkin uluslararası metinlerin anayasalara etkisiyle, insan haklarına ilişkin maddelerin dünya anayasalarının çoğunda neredeyse birebir aynı olması durumu kendini göstermiştir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin madde metinleri pek çok dünya anayasasında neredeyse birebir aynı şekilde yer almaktadır. Normlar hiyerarşisine göre uluslararası hukuk metinlerinin anayasalara eş değer veya anayasaların üstünde kabul edildiği devletlerde uluslararası hukuk kurallarının anayasal nitelikte kabul edilmesi de anayasa hukukunun uluslararasılaştığını göstermiştir. Bunun yanı sıra uluslararası hukukun bir anayasası olup olamayacağı da tartışılmıştır. Her ne kadar anayasa kavramı günümüzde salt iç hukuka özgü bir kavram olarak değerlendirilmese de, bölgesel anlamda bir anayasa denemesi olan Avrupa Birliği Anayasası girişiminin başarısız olmasıyla bu tartışmalar son bulmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk (Diğer) |
Bölüm | HUKUKUMUZUN GÜNCEL KONULARI |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Kasım 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |