XIX. asırda Avrupa ile gerek siyasî, gerek sosyal ve gerekse iktisadî münasebetlerinin artması, Osmanlıların hukuk mevzuatını Avrupalıların da rahatça bilebileceği bir hale getirmeye sevk etti. Bu, aynı zamanda hâkimlerin de işini kolaylaştıracaktı. Tanzimat bürokratları bu işi kolayca halletmek adına Fransız medeni kanununun kabulüne girişince, zamanın ileri gelen devlet ricalinden hukukçu Ahmed Cevdet Paşa, zamanın ulemasından bir heyet kurarak şer’î hukukun hükümlerini Avrupaî bir tarzda kanunlaştırmaya muvaffak oldu. Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye adı verilen bu kanun, muhafazakârların batıcılara karşı bir zaferi oldu.
1851 maddeden müteşekkil Mecelle’nin ilk 100 maddesi hukukun umumi prensipleri mahiyetindedir. Geri kalan maddeler borçlar hukuku, eşya hukuku ve muhakeme usulüne dairdir. Üslubu basit, ifadesi açıktır. Bu sebeple çok beğenilmiştir. 1926 senesinde Türkiye Mecelleyi kaldırdıktan sonra, Osmanlı Devleti’nden ayrılan memleketlerde bir müddet daha yürürlükte kalmıştır. Mecelle, İslâm hukukunun modern bir formda kanun haline getirilebileceğinin en güzel örneği sayılır.
Mecelle Şer'i Hukuk İslâm Hukukunda Mecelle Osmanlı Dönemi Medeni Hukuk
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | TANZİMAT’TAN CUMHURİYET’E KANUNLAŞTIRMA HAREKETLERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 62-63 |