Özet: Yapay zekâ alanında yaşanan gelişmeler, bu alanı düzenleyen hukukî bir çerçeveye gereksinim olduğunu göstermektedir. Söz konusu çerçeve oluşturulurken; genel olarak, düzenlenmek istenen teknolojiye göre benimsenecek yasal tanımların nasıl olması gerektiği, korunması gereken menfaatlerin hangileri olduğu, mevcut hukukî araçların söz konusu çerçeveyi oluşturmak bakımından yeterli olup olmadığı, yapay zekayı konu alan genel bir düzenlemenin mi, yoksa sektörlere özel düzenlemelerin mi tercih edilmesi gerektiği, olası hukukî düzenlemelerin yeni ve tek bir merkezî kurumla mı yoksa devletin mevcut ve konuyla ilgili çeşitli birimleri aracılığıyla mı hayata geçirileceği gibi sorulara cevap bulunması gerekmektedir. Belirtilen genel gereksinimlerin yanısıra, veri koruma alanında temel ihtiyaç, ilgili mevzuatın yapay zekâ çağının gereklilikleri doğrultusunda gözden geçirilmesidir. Hukukî sorumluluk bakımından temel hedef, yapay zekâ sistemlerinin özellikleri dikkate alınarak, zarar riskinin ilgililer arasında âdil bir şekilde paylaştırılması olmalıdır. Fikri mülkiyet hukuku alanında ise, yapay zekâ sistemlerinin gerçekleştirdiği iddia edilen üretimlerin, telif veya patent gibi fikri mülkiyet haklarına konu olup olamayacağı; olabilecekse hakların, ilgili kişilerden hangisine ait olması gerektiği, yapay zekâ sistemleri tarafından üretilen sonuçların, başkalarının fikri mülkiyet hakkını ihlal etmesinin mümkün olup olmadığı ve eğer mümkün ise bunun sonuçlarının ne olacağı gibi sorulara cevap veren yasal düzenlemelere gereksinim bulunmaktadır. Tüm bu ihtiyaçlara cevap verecek hukukî adımlar atılırken, bir yandan hukukî belirlilik, güvenilirlik ve menfaatler dengesini sağlamak, diğer yandan, yapay zekânın sağladığı faydaların korunması adına, yenilikçiliği (inovasyonu) desteklemek hedeflenmelidir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | DOSYA: YAPAY ZEKA ve HUKUK |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 18 Mayıs 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 66 |