While article 17 of Waqfs Law No. 5737 stipulates that the escheated (mahlûl) immovable properties of icareteynli and mukataalı waqfs return to their waqfs, it is observed that some judicial decisions are made without taking into account the type and nature of the waqfs. The aforementioned regulation not pertains to gayrisahih type of waqfs in which devoted tax revenues of state miri land to charity. Because, in such waqfs, as in the miri land, bare ownership belongs to the state and the waqf does not have a right in rem on the immovables that bring income to the waqf. When a person who was the owner of this type of waqf land, died without leaving any heir or was absent, the land should be transferred to the treasury. In this article, by focusing on importance of the kind of waqf in terms of escheat problems related to old waqfs, especially I will be discuss some problems connected to practice of Article 17 of Foundations Law No. 5737 about gayrisahih type of waqfs in which devoted tax revenues of state miri land. In the meantime, the main causes of the problem in practice will be revealed and an assessment will be made about the ideal practice. In this way, it is hoped to contribute to the improvement of the practice regarding the old waqfs law.
Ottoman waqf law waqf old waqfs sahih waqf gayrisahih waqf icareteyn mukataa escheat (mahlûliyet) Article 17 of Waqfs Law No. 5737.
5737 sayılı Vakıflar Kanununun 17. maddesinde icareteynli ve mukataalı vakıf taşınmazların mahlûl olmaları durumunda vakıflarına dönecekleri açıkça öngörülmüş iken, bazı yargı kararlarında vakfın türü ve niteliği hususu göz önünde bulundurulmadan, her türlü vakıf taşınmazın vakfa döneceği yönünde hüküm kurulmaktadır. Oysa taşınmazın vakıf ile ayna müteallik bir ilişkisinin bulunmadığı, ayn mülkiyetinin vakıfta değil de devlette olduğu mîrî arazinin aşar ve rüsumunun vakfedildiği gayrisahih vakıflarda, mutasarrıf veya maliklerinin mirasçı bırakmadan ölmeleri ya da gaiplikleri gibi durumlarda, taşınmazın vakfa dönmesi değil, Hazineye intikali söz konusu olmalıdır. İşte bu makalede, eski vakıflara ilişkin mahlûliyet meseleleri açısından vakfın türü ve niteliğinin önemi hususu merkeze alınarak mîrî arazinin aşar ve rüsumunun vakfedildiği gayrisahih vakıflar açısından 5737 sayılı Vakıflar Kanununun 17. maddesinin uygulanmasına ilişkin bazı sorunlar, tarihsel arka plan da gözetilerek ele alınacaktır. Uygulamadaki sorunun temel sebepleri ortaya konularak olması gerekene dair bir değerlendirme yapılacaktır. Böylelikle eski vakıf hukukuna ilişkin uygulamanın iyileştirilmesine katkı sağlanması umulmaktadır.
Osmanlı vakıf hukuku vakıf eski vakıflar sahih vakıf gayrisahih vakıf icareteyn mukataa mahlûliyet Vakıflar Kanunu madde 17.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk (Diğer) |
Bölüm | KAMU HUKUKU |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Ekim 2024 |
Gönderilme Tarihi | 16 Ağustos 2024 |
Kabul Tarihi | 20 Eylül 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 73 |