Amaç: Süt ve daimi dişlerde erozyona uğramış mine yüzeylerinde rezin infiltrasyon tekniğinin etkinliğini DIAGNOdent kalemi ve CIE L*a*b değerleri ile değerlendirilmesidir.
Gereç ve Yöntem: Çalışma sırasında 28 daimi ve 28 süt dişin bukkal yüzeylerinde 2*2mm genişlik*yükseklikte alan açıkta kalacak şekilde oje ile kaplanmış ve erozyon döngüsü kapsamında 4 gün portakal suyunda bekletilmiştir. Daha sonra tüm dişlere rezin infiltrasyon ajanı (ICON, DMG, Hamburg, Almanya) uygulanmıştır. Çalışma kapsamında erozyon öncesi, erozyon sonrası ve tedavi sonrası ölçümleri yapılarak lazer floresan kalem ve CIE L*a*b değerleri karşılaştırılmıştır. Erozyon öncesi, erozyon sonrası ve işlem sonrası için CIE L*a*b değerleri eşleştirilmiş T-testi, ΔLab değerleri Wilcoxon Signed Rank Test ile karşılaştırılmış ve istatistiksel anlamlılık düzeyi p<0.05 kabul edilmiştir.
Bulgular: Süt ve daimi dişler için erozyon öncesi, erozyon sonrası ve tedavi sonrası lazer floresan bazlı kalem değerleri istatistiksel olarak anlamlı fark göstermiştir (p<0.05). Ayrıca, ΔLab değerleri de hem süt (p=0.04, p<0.05) hem daimi dişler (p=0.01, p<0.05) için istatistiksel olarak anlamlı fark göstermiştir.
Sonuç: Bu çalışmanın sonuçları, DIAGNOdent kalemi ve CIE L*a*b değerleri ile ölçüm yaparak erozyon durumunda rezin infiltrasyon tekniğinin maskeleme yapabildiği gösterilmiştir. Bu nedenle daimi ve süt dişlerinde estetik kaygıya neden olan erozyon lezyonlarının maskelenmesinde estetik beklentiyi karşılamak için rezin infiltrasyon tekniği bir çözüm olabilir.
Başkent Üniversitesi
D-KA 22/17
Objective: Study aimed to evaluate the efficiency of resin infiltration technique on the eroded enamel surface of both primary and permanent teeth with DIAGNOdent pen and CIE L*a*b values.
Materials and Methods: Buccal surfaces of 28 permanent and 28 primary teeth were covered with nail polish leaving an area of 2*2mm width*height and kept in orange juice for 4 days as a part of the erosion cycle. Then, resin infiltration agent (ICON, DMG, Hamburg, Germany) was applied to all teeth. Within the scope of this study pre-erosion, post-erosion and post-treatment measurements were made before erosion, after erosion and after resin infiltration application with a fluorescent-based device and CIE L*a*b values. CIE L*a*b values were analyzed with paired T-test and ΔLab values were compared by Wilcoxon Signed Rank Test. Statistical significance level was p<0.05.
Results: The results of fluorescence-based device were statistically significant for both primary and permanent teeth for pre-erosion, post-erosion and post-treatment (p<0.05). Also, ΔLab values were statistically significant for both primary (p=0.04, p<0.05) and permanent teeth (p=0.01, p<0.05).
Conclusion: The results of the present study showed the masking ability of resin infiltration technique with DIAGNOdent pen and CIE L*a*b values. So, resin infiltration might be a solution for masking erosion lesions on permanent and primary teeth to provide aesthetic expectations.
D-KA 22/17
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Diş Hekimliği |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Proje Numarası | D-KA 22/17 |
Yayımlanma Tarihi | 25 Eylül 2023 |
Gönderilme Tarihi | 23 Haziran 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 12 Sayı: 3 |