Congenital liver cysts are classified as intrahepatic, serous and multiple cysts in domestic animals. In this case presentation study, gross and histopathologic aspects of congenital liver cysts observed during the routine necropsy examination were described. A total of 5 cases of Holstein breed, 6 and 7 month-old aborted two fetuses and 1, 2, and 3 month-old three calves, were studied. Grossly, the liver had fluctuant structure in the calves. In the aborted fetuses, the cysts were present both in the parietal and visceral surfaces of liver, and partially embedded into the liver parenchyma. In calves, the liver cysts were only present on the diaphragmatic surface and attached to the capsule. Clear, fluctuant and light yellowish colored cyst content was 100-200 ml in the fetuses and 0.5-3 l in the calves. In histopathologic examination, the inner cyst walls were seen to consist of squamous cells, though cuboidal cells were occasionally noted. Based on the observations, the liver cysts seen in these cases were named as congenital serous cysts.
Evcil hayvanlarda konjenital karaciğer kistleri intrahepatik, seröz ve multiple kistler şeklinde sınıflandırılır. Bu çalışmada, 6 ve 7 aylık Holştayn ırkı atık fetüsler ile 1, 2 ve 3 aylık Holştayn ırkı buzağılarda nekropside rastlantısal olarak karşılaşılan konjenital karaciğer kistleri tanımlandı. Makroskobik muayenede, fetus ve buzağılarda fluktuan ve kese şeklinde genişlemeler gösteren kistler; atık fetüslerde karaciğerin hem pariyetal hem de viseral yüzünde ve organın paranşimine doğru da bir gelişim göstermekteydi. Buzağılarda ise yalnızca diyaframatik yüzde kapsulaya yapışık olarak bulunmakta idi. Fetüslerde kistler, yaklaşık olarak 100-200 ml, buzağılarda ise 0.5-3 l miktarında, berrak, limon sarısı renginde, akışkan bir içerikle doluydu. Histopatolojik incelemede, kistlerin iç yüzlerinin tek katlı yassı epitel hücreleriyle örtülü olduğu görüldü. Bazı alanlarda ise bu hücreler kübik yapıda idi. Bu bulgulara göre tüm olgulardaki konjenital karaciğer kistlerinin seröz kist yapısında oldukları sonucuna varıldı.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Cilt: 1 Sayı: 2 |