Süleymân-nâme, Firdevsî tarafından XV. yüzyıl sonları ile XVI. yüzyıl başlarında yazılmıştır. Manzum-mensur karışık biçimde yazılan Süleymân-nâme, Firdevsî’nin 81 ciltlik en hacimli eseridir. Bu makalede Firdevsî’nin Süleymân-nâme’sinin 77. cildindeki manzum kısımlar metaforik açıdan incelenmiştir. Dilin dili olarak tanımlanan metaforlar hayatı, kendimizi ve diğerlerini anlamanın tek yoludur. Metafor, sadece dille ilgili bir unsur değildir; düşüncenin ayrılmaz unsurudur. Metafor kullanımı, insan zihninin yeni anlamlar üretmek açısından yaratıcılığını göstermektedir. Edebî eserlerin özellikle manzum eserlerin anlaşılması noktasında önemli rol üstlenen metaforlar, onları kullananların dil ve düşünce dünyasını ortaya koyar. İçinde bulunulan çağın ve kültürün yansıtıcısı olan metaforlar, edebî geleneğin günümüze aktarılmasını sağlaması açısından da önem taşımaktadır.
Süleymân-nâme was written by Firdevsî in the end of the 15th century and the beginning of the 16th century. Süleymân-nâme written in a mixed verse-prose form, is Firdevsî’s most voluminous work with 81 volumes. In this article, the verse parts in the 77th volume of Firdevsi's Süleyman-nâme are analyzed metaphorically. Metaphors, defined as the language of language, are the only way to understand life, ourselves and others. Metaphor is not just a linguistic element, it is an integral element of thought. The use of metaphor shows the creativity of the human mind in terms of producing new meanings. Metaphors, which play an important role in understanding literary works, especially verse, reveal the language and thought world of the people who use them. Metaphors, which reflect the current era and culture, are also important in terms of ensuring the transfer of literary tradition to the present.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Nisan 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |