Turks have begun to use the Arabic alphabet by the acceptance of Islam. Having different types of lines and visuality being at the forefront, while this alphabet has become widespread in the fields of art such as marbling, tiling decoration sometimes it has also been used by its formal properties rather than the sound it expresses in literature. The letters of the alphabet have been planned as the referred of the elements of beauty such as the lover’s eyebrow, mouth etc. And have been the source of inspire to especially Hurufi poems. Classical Turkish Literature poet, have always been in search of unusual. Written by numbering the letters and penned by the system called “ebced account” history poems being in the first place, we come across various savings muamma, lügaz and müşeccer. One of the poets, succeeding in capturing what is different by changing his approach to alphabet is Hafız Ahmet Paşa. Being hafız while yet in childhood and being granted as grand vizier twice Hafız Ahmet Paşa is Divan poets of the sixteenth century. An unusual spelling is seen in the three of the fifty-six odes in his divan which is his single work. In this article three odes in question will be resolved in terms of their spelling features by a brief reference to the life of Hafiz Pasha.
Türkler İslamiyet’in kabulüyle Arap alfabesini kullanmaya başlamışlardır. Değişik hat çeşitlerine sahip ve görselliği ön planda olan bu alfabe ebru, çini süslemeciliği gibi sanat alanlarında yaygınlaşırken edebî eserlerde de bazen ifade ettiği sesten çok şekil özelliğiyle kullanılmıştır. Alfabenin harfleri sevgilinin kaşı, ağzı vd. güzellik unsurlarının benzetileni olarak tasavvur edilmiş, özellikle Hurufi şairlere ilham kaynağı olmuştur. Klasik Türk Edebiyatı şairleri, devamlı farklı olanı yakalama peşinde olmuşlardır. Harflere rakam değeri vererek yazılan ve “ebced” hesabı denilen sistemle kaleme alınan tarih şiirleri başta olmak üzere muamma, lügaz, müşeccer gibi değişik tasarruflarla karşılaşmaktayız. Alfabeye yaklaşımını değiştirerek farklı olanı yakalamayı başaran şairlerden biri de Hafız Ahmet Paşa’dır. Henüz çocuk yaşta hafız olan ve sadrazamlık makamına iki defa layık görülen Hafız Ahmet Paşa, on altıncı yüzyıl divan şairlerimizdendir. Tek eseri olan divanında bulunan elli altı gazelden üç tanesinde sıra dışı bir imla görülmektedir. Bu makalede Hafız Ahmet Paşa’nın hayatına kısaca değinilerek söz konusu üç gazelinin yazım özellikleri çözümlenecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Sayı: 15 |