With the Turkish-Greek Exchange Agreement, it was decided that the Orthodox Greeks living in Anatolia and the Muslim Turks living in Greece would be mutually displaced. In accordance with the agreement, efforts were made to emigrate the people in a short time. The migration of people has caused various problems in the social and economic fields, especially in security. These aspects of exchange have been addressed at the academic level in various studies. On the other hand, the human aspect of the exchange and its memories have begun to be collected and examined in a more limited manner in recent years. Most of the first immigrants could not write down their experiences due to settlement, adaptation and security problems. However, when second generations and/or researchers began to focus on the subject, the aspects of the exchange specific to each individual became more curious. The transformation of exchange memories into stories and novels enabled the transfer of information about the exchange, the environment and cultural characteristics. Therefore, literary works reflecting the exchange life are documents that can provide data in terms of both the transportation process of the exchange, the experiences of the people, and the processes after reaching the relevant settlement. These are waiting to be examined, classified and evaluated for local people and individual research in particular, and in order to create knowledge about exchange in general. The main aim of this study is to achieve this. Within the scope of the study, it was aimed to reveal the memories about Niğde and its surroundings in an exchange novel called Emanet Çeyiz, the importance of Niğde in the exchange, the exchanges going around Niğde and their adventures.
Exchange exchangeable exchange novel Kemal Yalçın Emanet Çeyiz.
Türk Rum Mübadelesi Sözleşmesi ile Anadolu’da yaşayan Ortodoks Rumlar’la Yunanistan’da yaşayan Müslüman Türklerin, karşılıklı olarak yer değiştirmesine karar verilmiştir. Anlaşma gereği olarak halk, kısa sürede göç ettirilmeye çalışılmıştır. Halkın göç etmesi, güvenlik başta olmak üzere sosyal ve ekonomik alanda çeşitli sıkıntılara neden olmuştur. Mübadelenin bu yönleri, çeşitli çalışmalarda akademik düzeyde ele alınmıştır. Buna karşın mübadelenin insanlarla ilgili yönü, anıları ise daha sınırlı olarak son dönemlerde derlenmeye ve incelenmeye başlanmıştır. İlk mübadillerin çoğu yerleşme, uyum ve güvenlik sorunlarından kaynaklı olarak yaşadıklarını yazıya aktaramamıştır. Ancak ikinci nesiller ve/veya araştırmacılar konuya eğilmeye başlayınca mübadelenin her bir bireye özgü yönleri daha çok merak edilir olmuştur. Mübadil anılarının hikâye ve romana dönüşmesi, onların içerisinde mübadeleye, yaşanılan çevreye, kültürel özelliklere dair bilgilerin de aktarılmasını sağlamıştır. Bundan dolayı mübadil yaşamını yansıtan edebi ürünler hem mübadelenin ulaşım süreci hem halk tarafından yaşananlar hem de ilgili yerleşim yerine ulaşıldıktan sonraki süreçler açısından veriler sunabilecek belge niteliğindedir. Bunlar, özelde yöre halkı ve bireysel araştırmalar için genelde de mübadeleyle ilgili birikim oluşturmak amacıyla incelenmeyi ve tasnif edilip değerlendirilmeyi beklemektedir. Bu çalışmanın da temel amacı bunu gerçekleştirmektir. Çalışma kapsamında Emanet Çeyiz adlı bir mübadele romanında geçen Niğde ve çevresi ile ilgili anılar ve mübadelede Niğde’nin önemi, Niğde dolaylarından giden mübadiller ve serüvenleri ortaya çıkarılmak istenmiştir.
Yok
Yok
Yok
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Söylem ve Bağlamsal Dilbilim, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 11 Ekim 2024 |
Kabul Tarihi | 19 Kasım 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 48 |