ÖZET
AMAÇ:
Akciğerlerin değerlendirilmesinde öneme sahip olan ultrasonografinin, yenidoğanda kullanımı son yıllarda artmıştır. Bu çalışmada akciğer ultrasonografisinin bronkopulmoner displazi tanılı yenidoğan hastalardaki bulguları değerlendirildi.
GEREÇ VE YÖNTEM:
Çalışmaya yenidoğan kliniğinde takip edilen, hafif BPD(10 olgu), orta BPD(10 olgu) ve ağır BPD(10 olgu) kliniği olan toplam 30 olgu alındı. Tüm olgular akciğer ultrasonografisi ile değerlendirildi. Ultrasonografik bulgular kaydedildi.
BULGULAR:
Çalışmaya alınan 30 vakanın(14 kız ve 16 erkek) gebelik haftası ortalaması 28,1±1,5(26-31) hafta, doğum ağırlıkları ortalaması 1161,2±313,1(670-1950) gramdı. Hastaların akciğer ultrasonografik incelemesinde tüm gruplarda (Hafif BPD, orta BPD ve ağır BPD) B çizgileri, alveolar interstisyel sendrom, konsolidasyon, sınırlı normal alanlar ve plevral çizgi düzensizlikleri tespit edilirken normal akciğer dokusundaki A çizgilerinde azalma bulguları görüldü. Konsolidasyon, sınırlı normal alanların dağılımı ve plevral çizgi düzensizliği açısından gruplar arasında anlamlı fark yokken, BPD kliniğinin ağır olduğu olgularda B çizgilerinde artışla birlikte A çizgilerinde azalma (p=0,014) ve alveolar interstisyel sendromda artış (p=0,008) tespit edildi.
SONUÇ:
Akciğer ultrasonografisinin direk grafi gibi radyasyon içermemesi, yatakbaşı tekrarlayan kez uygulanabilmesi, pratik ve kolay ulaşılabilir olması önemli avantajlarıdır. Yararları göz önüne alındığında akciğer ultrasonografisinin bronkopulmoner displazinin tanı ve takibinde kullanılması faydalı olacaktır. Bu amaçla yenidoğan yoğun bakım servislerinde daha sık akciğer ultrasonografisi kullanımı önerilmektedir.
Anahtar kelimeler: Akciğer ultrasonografisi, Bronkopulmoner displazi, Yenidoğan, Bulgular
ABSTRACT
PURPOSE:
Ultrasonography has an important role in the evaluation of the lungs and the use of ultrasound has increased in recent years. In this study, the findings of lung ultrasonography in newborn patients with bronchopulmonary dysplasia were evaluated.
MATERIAL AND METHODS:
A total of 30 cases with mild BPD (10 cases), moderate BPD (10 cases) and severe BPD (10 cases) clinics followed in the neonatal intensive care unit were included in the study. All cases were evaluated by lung ultrasonography. Ultrasonographic findings have been recorded.
RESULTS:
The mean gestational week of 30 cases (14 girls and 16 boys) was 28.1 ± 1.5 (26-31) weeks, and the mean birth weight was 1161.2 ± 313.1 (670-1950) gram. B lines, alveolar interstitial syndrome, consolidation, spared areas, pleural line abnormality and decrease in A lines were detected in ultrasonographic examination of all groups (mild BPD, moderate BPD and severe BPD). There was no significant difference between the groups in terms of consolidation, spared areas and pleural line abnormality. In cases correlation with severety of BPD, we detected increase of B lines and decrease in A lines (p=0.014) and also increase in alveolar interstitial syndrome(p=0.008).
CONCLUSION:
Lung ultrasonography has important advantages as easily accessible, practical, nonionizing unlike chest radiography and it can be applied repeatedly at the bedside. When evaluated with its benefits, it will be useful to use lung ultrasonography in the diagnosis and follow-up of bronchopulmonary dysplasia. For this purpose, more frequent use of lung ultrasonography is recommended in neonatal intensive care units.
Keywords: Lung ultrasound, bronchopulmonary dysplasia , newborn, findings.
Akciğer ultrasonografisi Bronkopulmoner displazi Yenidoğan Bulgular
yok
yok
Çalışmanın istatistiksel değerlendirmesi için Sayın Aslıhan Alhan'a teşekkür ederiz.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Proje Numarası | yok |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 30 Mayıs 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |