Amaç
24. hafta sonrası doğan gebeliklerde intrauterin fetal ölüm vakalarının demografik verileri, perinatal sonuçları değerlendirmek, perinatal mortalite ile ilgili risk faktörlerini araştırmak ve literatür eşliğinde katkıda bulunan etyolojik faktörleri incelemek.
Gereç-Yöntemler
2019 Ocak -2022 Ocak arası üçüncü basamak eğitim araştırma hastanesinde doğum yapan intrauterine ani bebek ölüm sendromu ile gelen (24 ila 43 hafta) bebeklerin retrospektif bir kohort analizinin yapılması planlandı. Hastane veri tabanı ve patolojik, klinik ve biyokimyasal veriler tüm vakalar için gözden geçirildi. Hastaların demografik verileri, gebelik haftası, yenidoğan ağırlık ve cinsiyetleri, doğum şekilleri, fetal anomali varlığı, gebelikteki izlem sayısı, bir önceki gebeliği arasındaki süre değerlendirildi. İntrauterin ölüm nedenleri belirli olanlar ve açıklanamayan intrauterin ölüm olarak gruplandırıldı. Kategorik veriler Fisher'in kesin testi kullanılarak analiz edildi ve %5 düzeyi anlamlı kabul edildi.
Bulgular
2019-2022 Ocak aralığında toplamda 4962 doğum hastanemizde oldu. Bu dönemde intrauterine ani bebek ölümü (AİÖS) ile gelen ve doğum yapan 35 hasta çalışmaya dahil edildi. Bu hastalardan intrauterin fetal ölüm insidansı 1000 gebelikte 7.05'tir. En fazla ölü doğum 14 vaka ile 2020 yılında oldu. Ölü doğumlar vakaların % 54.2’sinde nedeni saptanamamış olup, ikinci sıklıkta plasental/kord faktörler (%22.8), üçüncü sıklıkta Mekonyum aspirasyon sendromu (MAS) % 14.2 'sinden sorumluydu. Annelerin yaş, gebelik haftası, fetüs ağırlığı (kg) sırasıyla 29.49, 32.69 ve 1897.03 olarak bulundu. Term ölü doğumların yaklaşık %91'i geç kayıt yaptıran veya doğum öncesi bakımı olmayan takipsiz gebelerdi. Açıklanamayan ölü doğumların %74.3’ü TC vatandaşı, % 25.7’si göçmenlerden (Suriye, Irak ve Arap) oluşturmakta idi. Ölü bebeklerin %57.1’i kız bebek olmakla beraber ve hastaların %54.3’ü sezaryen ile doğum yapmıştı. Annenin bir önceki gebeliği ile ölen bebek arasındaki süre ortalaması 74.45 (ay) gebelikteki izlem sayısı ortalaması 3.60 olarak bulundu. Amnion sıvısında mekonyum mevcut olan fetüslerin çoğu mekonyum aspirasyon sendromundan kaybedildi.
Sonuç
Çalışmamızda ölü doğumların en sık nedeni açıklanamayan AİÖS’idi. Yüksek riskli gebeliklerin erken tanısı ve önlemlerin erken alınması, AİÖS ile gebelik süreci arasındaki bağlantının belirlenmesi, intrauterin ölüm için risk altındaki gebeleri tahmin etmemize ve fetus ve anne açısından gerekli önlemlerin alınmasını sağlayabilir. Açıklanamayan ölü doğum insidansını en aza indirmek için özellikle term ölü doğum vakalarında daha çok araştırmaya ihtiyaç vardır.
intrauterin fetal ölüm ölü doğum mekonyum aspirasyon sendromu
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 16 Haziran 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 55 Sayı: 3 |