Aim
Stroke is responsible for approximately 6 millions of all the annual deaths worldwide. An effective method to prevent stroke and its comorbidities is the adequate control of the risk factors. This study aimed to evaluate the compliance of stroke patients in their antihypertensive treatment and the frequency of measuring blood pressure.
Material and methods
Patient’s files were retrieved from the hospital patients database using the ICD codes (I60-64, I67-69). In total, 5289 files were accessed. The age, sex, hypertension diagnosis, treatment compliance, the frequency of blood pressure measurements, and the presence of hypertensive crisis during admission were evaluated. Compliance with drug treatment and blood pressure monitoring was directly asked to patients, and when this was not possible, such as in patients with aphasia or coma, questions were asked to their relatives.
Results
In this study, 478 files (female: male, 201 (42.1%):277 (57.9%)) with complete data were included. Among the patients, 76.3% had a good to very good treatment compliance and 29.8% had a good to very good frequency of blood pressure measurement. During admission, 23% of patients were in hypertensive crisis.
Discussion
In patients with poor drug compliance and who did not have their blood pressure regularly measured, hypertensive crises occurred significantly more often. Strict blood pressure monitoring and regular doctor follow-ups are neglected by patients.
Conclusion
Drug compliance is insufficient to prevent stroke and blood pressure monitoring and follow-ups are also important points to consider.
Authors declared no conflict of interest and no funding.
Amaç
İnme, dünya çapında tüm yıllık ölümlerin yaklaşık 6 milyonundan sorumludur. İnmeyi ve eşlik eden hastalıklarını önlemenin en etkili yöntemi, risk faktörlerinin yeterli şekilde kontrol altına alınmasıdır. Bu çalışmada, inme hastalarının antihipertansif tedaviye uyumunu ve kan basıncı ölçüm sıklığını değerlendirmeyi amaçladık.
Gereç ve yöntem
Hasta dosyaları, hastane veri tabanından ICD kodları (I60-64, I67-69) kullanılarak toplam 5289 dosyaya erişildi. Bu dosyalardan yaş, cinsiyet, hipertansiyon tanısı, tedavi uyumu, kan basıncı ölçüm sıklığı ve başvuru sırasında hipertansif kriz varlığı bilgileri değerlendirildi. İlaç tedavisine uyum ve kan basıncı takibine ilişkin veriler epikrizlerden retrospektif olarak incelenerek doğrudan hasta veya yakınlarından alındığı takdirde kabul edildi.
Bulgular
Bu çalışmaya, verileri eksiksiz olan 478 dosya (kadın: erkek, 201 (%42,1):277 (%57,9)) dahil edildi. Hastaların %76,3'ü iyi-çok iyi tedavi uyumuna ve %29,8'i iyi-çok iyi tansiyon ölçüm sıklığına sahipti. Başvuru sırasında hastaların %23'ü hipertansif krizdeydi.
Tartışma
İlaç uyumsuzluğu olan ve kan basıncı düzenli olarak ölçülmeyen hastalarda, hipertansif krizler önemli ölçüde daha sık meydana geldiği gözlendi. Sıkı tansiyon takibi ve düzenli doktor takipleri hastalar tarafından ihmal edilmektedir. Sonuç
İlaç uyumu inmeyi önlemede yetersiz olarak görülmüş olup tansiyon takibi ve hastaların kontrolleri de dikkat edilmesi gereken önemli noktalardır.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Nöroloji ve Nöromüsküler Hastalıklar |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Ocak 2025 |
Gönderilme Tarihi | 26 Ekim 2023 |
Kabul Tarihi | 28 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 57 Sayı: 3 |