In addition to historical studies, the tsunamis due to the 21 July 2017 Mw 6.6 Bodrum-Kos and 30 October 2020 Mw 6.9 East Aegean earthquakes have unavoidably demonstrated that Turkey is open to tsunami threat. The increase in both urban and touristic settlements together with industrial facilities in coastal regions requires careful investigation of the effects of any tsunami that may occur in seas surrounding and inland Turkey. In such an event, it is of critical importance to be able disseminate tsunami early warning message to disaster emergency management authorities and public, as soon as possible. The 2015-2030 Sendai Disaster Risk Reduction Framework provides guidance for strengthening national and international cooperation mechanisms in disaster risk management, especially for understanding disaster risk, and aims to prevent new risks, reduce existing risks, and increase resilience against disasters. In this context, one of the 7 global targets identified is significantly increasing the use of multiple hazard early warning systems, disaster risk information and assessments and their accessibility by the society by 2030. This study focuses on the problems and suggestions regarding earthquake-induced tsunami early warning and tsunami risk reduction in Turkey within this context.
Tsunami Early Warning Tsunami Risk Mitigation Integrated Disaster Risk Management
Tarihsel çalışmaların yanısıra 21 Temmuz 2017 Mw 6.6 Bodrum-Kos ve 30 Ekim 2020 Mw 6.9 Doğu Ege depremlerinin neden olduğu tsunamiler ve etkileri, ülkemizin tsunami tehlikesine açık olduğunu karşı konulamaz bir şekilde ortaya koymuş bulunmaktadır. Özellikle kıyı şeritlerindeki kentsel ve turistik yerleşimler ile endüstriyel yapılaşmaların artması, çevre ve iç denizlerimizde yaşanabilecek herhangi bir tsunaminin ülkemize olan etkileri üzerinde dikkatle durulmasını gerektirmektedir. Olası bir tsunaminin oluşması durumunda mümkün olan en kısa sürede afet acil durum yönetimi bileşenlerine ve halka erken uyarı mesajını gönderebilmek kritik önem taşımaktadır. 2015-2030 Sendai Afet Risk Azaltma Çerçevesi, afet risk yönetiminde özellikle afet riskinin anlaşılması için ulusal ve uluslararası iş birliği mekanizmalarının güçlendirilmesi adına yol gösterici bir özellik taşımakta ve yeni risklerin önlenmesini, mevcut risklerin azaltılmasını ve afetlere karşı dirençliliğin artırılmasını hedeflemektedir. Bu kapsamda belirlenen 7 küresel hedeften birisi çoklu tehlike erken uyarı sistemlerinin, afet risk bilgisinin ve değerlendirmelerinin kullanımını ve bunların toplum tarafından ulaşılabilirliğinin 2030 yılına kadar önemli ölçüde arttırılması olarak tanımlanmıştır. Bu çalışma, bir deprem ülkesi olan ülkemizde bu yaklaşım doğrultusunda Türkiye'de deprem kaynaklı tsunami erken uyarısı ve tsunami riskinin azaltılmasına ilişkin sorunlara ve önerilere odaklanmaktadır.
Tsunami Erken Uyarısı Tsunami Risk Azaltımı Bütünleşik Afet Risk Yönetimi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Yer Bilimleri ve Jeoloji Mühendisliği (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Haziran 2022 |
Kabul Tarihi | 8 Haziran 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 5 Sayı: 1 |