Çalışmanın amacı daha önce afet yaşamış kişilerin Sağlık İnanç Modeline göre acil durum/afet bilinci ve algılarına etki eden faktörlerin belirlenmesidir. Bu çalışma tanımlayıcı ve kesitsel tipte planlanmıştır. Veriler, araştırmacılar tarafından literatür taraması yapılarak, Sağlık İnanç Modeli’ ne dayalı alt faktörlerin tanımlanması ile oluşturulan anketlerle elde edilmiştir. Araştırmanın evrenini Kocaeli/Gölcük ilçesinde yaşayan 25.000 kişi oluşturmaktadır. Araştırmada örneklem seçiminde tabakalı örneklem metodu kullanılmıştır. Örneklem tespitinde Kocaeli Gölcük ilçesinde özellikle 1999 yılında yıkımın fazla olduğu merkez mahallelerde yaşayanlar çalışma kapsamına alınmıştır. Bu kapsamda hazırlanan anket katılımcıların sosyo-demografik özellikleri ile ilgili 14 soru ve Sağlık İnanç Modeli 33 maddesinden oluşmaktadır. Anketlerde verilen cevapların farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla t testi ve tek yönlü ANOVA testi uygulanmıştır. Alt boyutlar arasındaki ilişkiyi görmek içinde Kolerasyon testi uygulanmıştır. Araştırmaya katılanların %62,9’unun erkek olduğu, %70,8’inin evli olduğu, %28,1’inin 26-33 yaş aralığında olduğu, %34,2’nin lise mezunu olduğu, %61,8’inin kamu çalışanı olduğu, %58,5’inin daha önce afet yaşadığı, %53,1’inin 17 Ağustos 1999 Marmara Depremini yaşamadığı, %71’inin acil durum/afetlere hazırlıklı olmadığı, %87,9’unun bireysel acil durum/afet çantasının olduğu, %50,4’ünün acil durumlar/afetler konusunda eğitim almadığı, %54,5’inin ilk yardım eğitimi almadığı, %83,3’ünün temel afet bilinci eğitimi almadığı, %97,1’inin toplum afet gönüllüsü eğitimi almadığı son olarak %4,7 sinin diğer eğitimleri aldığı görülmektedir. Öz yeterlilik ile eyleme geçiriciler arasında İstatistiksel olarak anlamlı, pozitif, doğrusal ve orta düzey bir ilişki vardır. Öz yeterlilik ile algılanan engeller arasında istatistiksel olarak anlamlı, pozitif, doğrusal ve çok zayıf bir ilişki vardır. Genel olarak bakıldığında, daha önce acil durumlar ve afetler ile doğrudan veya dolaylı şekilde bu durumu yaşamış ya da duyduklarından dolayı endişe ve korkuya kapılmış, böyle bir durumla bir daha karşı karşıya gelmemeyi isteyen ve bunu istese de bunun kaçınılmaz bir gerçek olduğunun farkında olan çalışanlar, kendilerini afet bilinçlerini, duyarlılıklarını, algıladıkları engelleri ve yararlarını, eyleme geçirici ve öz yeterlilik algılarını böylesi durumlara hazır hale getirmişlerdir.
YOK
YOK
YOK
The aim of the study is to determine the factors affecting the emergency/disaster awareness and perceptions of people who have previously experienced a disaster according to the Health Belief Model. This study was planned as descriptive and cross-sectional type. The data were obtained with questionnaires created by the researchers through a literature review and the definition of sub-factors based on the Health Belief Model. The population of the study consists of 25.000 people living in Kocaeli/Gölcük district. Stratified sampling method was used in sample selection in the study. In the determination of the sample, those living in the central neighbourhoods of Kocaeli Gölcük district, where the destruction was high in 1999, were included in the study. The questionnaire prepared in this context consists of 14 questions about the socio-demographic characteristics of the participants and 33 items of the Health Belief Model. In order to determine whether the answers given in the questionnaires differed, t test and one-way ANOVA test were applied. The correlation test was applied to see the relationship between the sub-dimensions. It was found that 62.9% of the participants were male, 70.8% were married, 28.1% were in the 26-33 age range, 34.2% were high school graduates, 61.8% were public employees, 58.5% had experienced disasters before, 53.1% had not experienced the 17 August 1999 Marmara Earthquake, 71% were not prepared for emergencies/disasters, It is seen that 87.9% of the participants had an individual emergency/disaster kit, 50.4% did not receive training on emergencies/disasters, 54.5% did not receive first aid training, 83.3% did not receive basic disaster awareness training, 97.1% did not receive community disaster volunteer training and finally 4.7% received other trainings. There is a statistically significant, positive, linear and moderate relationship between self-efficacy and mobilisers. There is a statistically significant, positive, linear and very weak relationship between self-efficacy and perceived barriers. In general, the employees who have experienced emergencies and disasters directly or indirectly or who have been worried and frightened because of what they have heard, who want not to face such a situation again and who are aware of the fact that it is an inevitable reality even if they want to do so, have made themselves ready for such situations in terms of disaster awareness, sensitivity, perceived barriers and benefits, perceptions of enablers and self-efficacy.
YOK
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Proje Numarası | YOK |
Erken Görünüm Tarihi | 27 Haziran 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 2023 |
Kabul Tarihi | 14 Mayıs 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 6 Sayı: 2 |