The aim of the study is to examine the relationship between preparedness for natural disasters, fatalism and intention to deny. People living in the province of Kocaeli make up the study's population. Of the 502 people who consented to participate in the study, 318 women (63.3%) and 184 men (36.7%) make up the sample. Data was gathered using a survey form with 36 questions divided into four sections. The initial section has eight inquiries pertaining to the socio-demographic attributes of individuals, including three multiple-choice questions, three binary (yes or no) questions, and one open-ended questions. In the second part, the Disaster Preparedness Scale was used, and in the third and fourth parts, the Fatalism Belief Scale and Denial Belief Scale were used. Descriptive statistics, correlation analyses and parametric tests were used in the analysis of the data. According to the findings, while there is a positive and significant relationship between denial intention and disaster preparedness scores; No relationship has been determined between fatalism and disaster preparedness scale scores. Additionally, a positive significant relationship was found between fatalism and denial intention scale scores. Consequently, disasters may arise outside human control or due to individuals' failure to implement requisite measures and their attitudes and behaviors. For this reason, it is necessary to raise awareness in order to take measures to eliminate loss of life and property regardless of the reason. It is recommended that necessary studies be carried out and projects be implemented in order to ensure that individuals are prepared for disasters.
Disaster Preparedness Fatalism Intention to Deny Natural Disasters
Çalışmanın amacı, doğa kaynaklı afetlere karşı hazırlıklı olma, kadercilik ve inkar niyeti arasındaki ilişkiyi incelemektir. Çalışmanın evrenini Kocaeli ilindeki bireyler oluşturmaktadır. Örneklemini ise çalışmaya katılmayı kabul eden 318 kadın (%63,3), 184 erkek (%36,7) olmak üzere toplam 502 birey oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak dört kısımdan oluşan 36 soruluk anket formu kullanılmıştır. İlk kısımda bireylerin sosyo-demografik özelliklerine ait üçü çoktan seçmeli, üçü evet hayır, biri açık uçlu soru tipinde olmak üzere toplam sekiz soru, ikinci kısımda Afet Hazırbulunuşluk Ölçeği (Disaster Preparedness Scale), üçüncü ve dördüncü kısımda Kadercilik Ölçeği (Fatalism Belief) ve İnkar Niyeti Ölçeği (Denial Belief) kullanılmıştır. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistiksel yöntemler; korelasyon analizi ve parametrik analizler kullanılmıştır. Bulgulara göre, inkar niyeti ile afetlere karşı hazırlıklı olma puanları arasında pozitif yönlü anlamlı ilişki bulunurken; kadercilik ile afetlere karşı hazırlıklı olma puanları arasında bir ilişki belirlenmemiştir. Ayrıca kadercilik ile inkar niyeti ölçeklerinden alınan puanlar arasında pozitif yönlü anlamlı ilişki saptanmıştır. Sonuç olarak, afetler insanların iradesi dışında meydana gelebileceği gibi, insanların gerekli önlemleri almaması ve ilgili tutum ile davranışlarının bir sonucu olarak da ortaya çıkabilir. Bu nedenle her ne sebeple olursa olsun can ve mal kaybını ortadan kaldıracak tedbirlerin alınması için bilincin kazandırılması gerekmektedir. Bireylerin afete hazırlıklı olmalarını sağlamak amacıyla gerekli çalışmaların yapılması ve projelerin hayata geçirilmesi önerilmektedir.
Afete Hazırlıklı Olma Doğa Kaynaklı Afetler İnkar Niyeti Kadercilik
Çalışma için gerekli etik kurul izni Sakarya Üniversitesi Etik Komisyonundan 06.04.2022 tarihli ve 122464 karar numaralı uygunluk raporu alındı.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
| Bölüm | Makaleler |
| Yazarlar | |
| Erken Görünüm Tarihi | 29 Temmuz 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 31 Temmuz 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 16 Ocak 2024 |
| Kabul Tarihi | 18 Mayıs 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 8 Sayı: 2 |