Sömürge sonrası Afrika edebiyatı son yıllarda mühim bir araştırma konusu hüviyetini kazanmış ve bununla beraber farklı alandaki birçok araştırmayı da mümkün kılmıştır. İrdelendiği önemli bir çalışma alanı da çeviribilim olarak karşımıza çıkmaktadır. Kolonileştirici kültürel unsurlara karşı postkolonyal direnç amacıyla ışık tutulan tercüme ile ilgili kararların değerlendirildiği bir alanı oluşturan sömürgecilik sonrası çeviribilim çalışmaları, çeviribilim çalışmalarında önü açık ve gelişen bir alan olarak ortaya çıkmaktadır. Öyle ki, son zamanlarda bu alanda pek çok eser kaleme alınarak, Batı’nın sömürge kavramını deneyimlemek zorunda kalan toplumların kolonileşme sürecine direnirken gerçekleştirdikleri entelektüel girişimler irdelenmiş ve bugünkü sömürge sonrası çeviribilim çalışmalarının da büyük bir paydaşı olduğu yeni bir külliyat yaratılmıştır. Bu kapsamda, postkolonyal edebiyatın önde gelen figürü olarak kabul edilen Chinua Achebe, şüphesiz ki postkolonyal dil öğelerini içeren kilit başyapıtlar kaleme almıştır ve bu eserler, okuyucuların bilinçli bir şekilde "yabancı" bırakılan dil kararlarını "tamamen İngilizce" bir metinde görmelerini sağlar. Kural olarak tamamıyla doğru ve akıcı bir İngilizce kullanan Achebe, metnine yerleştirdiği kendi kültürüne özgü kullanımlar ve kültürel ifadelerle sömürgecinin dili olan İngilizcede adeta yeni delikler açmakta ve bu sayede kendi kültürü önüne çekilen perdeyi aşarak Batı “medeniyeti” altında sessizleştirilen toplumların sesini duyurmaktadır. Bu nedenle, bu makalede, Lawrence Venuti'nin önerdiği yabancılaştırma stratejisine dayanarak, orijinal metindeki kararlar ile Nazan Arıbaş Erbil'in Türkçe çevirisi karşılaştırılacak ve Türkçe çevirisinin hedef metinde ne ölçüde aynı yabancılaştırma etkisini sağladığı anlaşılmaya çalışılacaktır.
: Chinua Achebe sömürge sonrası Afrika edebiyatı çeviribilim Venuti yabancılaştırma
Postcolonial literature has emerged as a significant field in recent decades, sparking exploration across various disciplines, notably in translation studies. Translation within the context of postcolonial literature involves assessing decisions made in the light of resistance against colonial cultural impositions. This has led to the development of postcolonial translation as a burgeoning area within translation studies. Chinua Achebe, a pivotal figure in postcolonial literature, has produced seminal works characterized by linguistic elements that challenge conventional norms, deliberately incorporating the "foreign" elements within ostensibly "fully English" texts. This essay primarily aims to examine the foreignization strategy proposed by Lawrence Venuti by comparing original texts with their Turkish translations, particularly those by Nazan Arıbaş Erbil. Through this analysis, the extent to which Erbil's translations maintain the foreignizing effect of the original texts will be explored. By scrutinizing linguistic decisions within the context of postcolonial literature and translation, this study seeks to shed light on the complexities and nuances of cross-cultural communication and the preservation of linguistic identity in translated works. Ultimately, the research aims to provide a deeper understanding of the translator's role in postcolonial literature and the implications of their decisions on cross-cultural communication and the preservation of linguistic identity in order to ensure an awareness.
Chinua Achebe Postcolonial literature Translation Lawrence Venuti Foreignization Arrow of God
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Afrika Dilleri, Edebiyatları ve Kültürleri, Afrika Çalışmaları |
Bölüm | Derlemeler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 31 Temmuz 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 4 Ağustos 2024 |
Gönderilme Tarihi | 15 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 30 Temmuz 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |