Metaplastic changes in the gallbladder commonly associated with cholelithiasis and chronic inflammation may represent premalignant lesions in the course of malignant transformation. Moreover, existence of a probable metaplasia-dysplasia-carcinoma sequence may bear importance in developing gallbladder carcinomas. Materials and methods: In this study, 351 cholecystectomy specimens of 121 male and 230 female patients with chronic cholecystitis seen from May 2001 to November 2006 in Karaelmas University Faculty of Medicine were re-evaluated in terms of metaplasia, dysplasia, carcinoma in situ and carcinoma. Results: While pure antral-type metaplasia was the most common metaplasia (81 cases), intestinal metaplasia was detected in 18 cases. Eight cases displayed coexistence of antral and intestinal metaplasia. Varying degrees of dysplasia were revealed in 3 cases with antral metaplasia, in 11 cases with intestinal metaplasia and in 3 cases with both antral and intestinal metaplasia. Incidental carcinoma was determined in 4 of the 11 cases with intestinal metaplasia and dysplasia. Conclusions: The occurrence of metaplasia, perceived as 30% in the current study, points out that chronic tissue injury secondary to cholelithiasis and chronic inflammation is the major factor contributing to developing metaplasia. In addition to the possibility of intestinal metaplasia developing from antral metaplasia, progressing to carcinoma by causing dysplasia, the high incidence of metaplasia in both carcinomatous components and surrounding mucosa supports the idea that this spectrum of changes may play a role in the development of gallbladder cancer.
Safra kesesinde çoğunlukla safra taşı varlığı ve kronik inflamasyonla ilişkili olarak görülen metaplastik değişiklikler karsinomatöz dönüşüm sürecindeki premalign lezyonların temsilcisi olabilirler. Bunun ötesinde olası bir metaplazi, displazi, karsinom zincirinin varlığı safra kesesi karsinomlarının gelişiminde önem taşıyabilir. Gereç ve yöntem: Çalışmamızda Mayıs 2001 ile Kasım 2006 tarihleri arasında Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde kronik kolesistit tanı sı ile izlenen ve kolesistektomi uygulanan 121 erkek ve 230 kadın hastanı n toplam 351 safra kesesi materyaline ait preparatlar metaplazi, displazi, karsinoma in situ ve karsinom açısından tekrar değerlendirilmiştir. Bulgular: Saf antral tip metaplazi 81 olgu ile en sık görülen metaplazi tipi iken, 18 olguda intestinal metaplazi izlenmiştir. Sekiz olguda ise aynı anda antral ve intestinal metaplazi varlığı mevcuttur. Antral metaplazi bulunan 3, intestinal metaplazi izlenen 11, hem antral hem de intestinal metaplazi görülen olguların üçünde değişen derecelerde displazi belirlenmiştir. İntestinal metaplazi ve displazi izlenen 11 olgunun dördünde insidental karsinom saptanmıştır. Sonuç: Çalışmamızda safra keselerinde %30 oranında saptanan metaplazi varlığı metaplazinin oluşumunda rol oynayan en önemli etkenin safra taşı ve inflamasyon varlığına ikincil olarak gerçekleşen kronik doku zedelenmesi olduğunu göstermektedir. İntestinal metaplazilerin antral metaplazilerden gelişebilmesi, displaziye yol açarak karsinoma dönüşebilme olasılığı yanı sıra gerek kanserli dokularda gerekse kanser alanını çevreleyen mukozada metaplazi sıklığındaki yükseklik, bu değişiklik spektrumunun safra kesesi kanseri gelişiminde rol oynayabileceği görüşünü desteklemektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Nisan 2007 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2007 Cilt: 6 Sayı: 1 |
test-5