Background/aim: Dyspepsia is defined as chronic pain or discomfort centered in the upper abdomen. Discomfort can incorporate a variety of symptoms including early satiety or upper abdominal fullness. Almost half of the patients with dyspepsia tend to make a relationship between foods and their symptoms. In addition, there is a widespread belief that the consumption of some specific foods, fatty or spicy, and the addition of alcohol, cigarette and drug intake can induce dyspepsia. However, the studies carried out do not support the relationship between dyspeptic symptoms and foods. In this study, the relationship between endoscopic and histopathologic findings and nutritional habit and symptoms of patients with the complaint of dyspepsia were investigated. Materials and methods: One hundred patients (42 males and 58 females, mean age 39.04±10.46 years, range 20-61) were included in the study. After the patients were questioned regarding dyspeptic symptoms and nutritional habits, upper gastrointestinal system endoscopies were performed. Biopsies were taken adequately from all patients and the biopsy samples were examined histopathologically. Results: Dyspeptic complaints of the patients were as follows: pain in epigastrium (91%), hunger pain in epigastrium (81%), indigestion, distention, nausea (60%), early satiety (56%), postprandial pain (39%), belching (30%) and vomiting (16%). A significant relationship was determined between gastritis or duodenal ulcer and epigastric pain and hunger pain (p
Giriş ve amaç: Dispepsi, karın üst kısmında lokalize kronik ağrı yada
rahatsızlık hissidir. Rahatsızlık hissi şişkinlik ve erken doymayı içeren
semptomlar kompleksinden oluşur. Dispepsili hastaların yaklaşık olarak
yarısı gıdalar ile şikayetleri arasında ilişki kurarlar. Ayrıca bazı gıdalar,
yağ yada baharat tüketimi, alkol, sigara ve ilaç alımının dispepsiyi indüklediğine
dair yaygın bir inanış vardır. Fakat yapılan çalışmalarda dispeptik
semptomlar ile gıdalar arasında ilişki olduğu ispatlanamamıştır.
Çalışmamızda, dispeptik yakınması olan hastalardaki endoskopik ve histopatolojik
bulgular değerlendirildi. Bu bulguların beslenme alışkanlıkları
ve semptomlar ile olan ilişkisi araştırıldı. Gereç ve yöntem: Çalışmamıza yaş ortalaması 39.04±10.4 yıl (20-61) olan 100 hasta (42 erkek,
58 bayan) dahil edildi. Hastalar dispepsi semptomları ve beslenme alışkanlıkları yönünden sorgulandıktan sonra üst gastrointestinal sistem endoskopileri
yapıldı. İşlem esnasında tüm hastalardan uygun biyopsiler
alındı ve histopatolojik inceleme yapıldı. Bulgular: Hastalarımızın dispeptik
şikayetleri sırasıyla epigastriumda ağrı (%91), epigastriumda açlık ağrısı (%81), hazımsızlık, şişkinlik, bulantı (%60), erken doyma
(%56), postprandiyal ağrı (%39), öğürme (%30) ve kusma (%16) olarak
tespit edildi. Epigastriumda ağrı ve açlık ağrısının, gastrit veya duodenal
ülser ile olan ilişkisi anlamlıydı. (sırasıyla, p < 0.01, p < 0.05). Bulantı ile
mide kanseri arasındaki ilişki anlamlıydı (p < 0.01). Endoskopik görünümü normal olan 11 hastanın 3 tanesi histolojik olarak normal, 4 tanesi intestinal
metaplazi ve 4 tanesinde kronik superficial gastrit tespit edildi.
Semptomlar ile histopatolojik bulgular arasında önemli ilişki tespit edilmedi
(p > 0.05). Sonuç: Dispepsi semptomları altta yatan etyolojiyi bakımından yol gösterici olabilir. Dispeptik hastalarda semptomlar endoskopi
endikasyonunda yol gösterici olabilir. Dispepsi semptomları ile histolojik
bulgular arasında ilişkinin olmaması nedeniyle, endoskopisinde organik
bir neden tespit edilememiş, ciddi dispeptik yakınması olan hastalarda
histopatolojik tanının konulmasının faydalı olabileceği, bu tür yaklaşımın
midenin prekanseröz lezyonlarının tanısını kolaylaştıracağı sonucuna
varıldı.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ağustos 2006 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2006 Cilt: 5 Sayı: 2 |
test-5