Bu makale, dilin toplumsal cinsiyet rollerinin inşasındaki rolünü Michel Foucault, Pierre Bourdieu, Jacques Lacan ve Julia Kristeva’nın bakış açısından yola çıkarak incelemeyi ve söz konusu teorik çerçeveyi, İslam toplumlarındaki toplumsal cinsiyet normlarının dilsel inşasıyla ilişkilendirerek değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Buna göre çalışmanın ilk kısmında toplumsal cinsiyet rolleri bağlamında Foucault’nun ‘iktidar-bilgi ilişkisi’ ve ‘normalizasyon’ kavramlarına atıfta bulunulmuş ve buradan hareketle Kur’an ve hadislerde geçen konuyla ilgili normatif ifadeler analiz edilerek toplumsal cinsiyet rollerinin İslam toplumlarındaki dilsel inşa sürecine değinilmiştir. İkinci kısımda Bourdieu’nün ‘habitus’ ve ‘sembolik güç’ kavramları çerçevesinde dilin, toplumsal yapı ve güç ilişkilerinin sembolik bir ifadesi olduğuna değinilerek bu yaklaşımın, yine İslam toplumlarındaki toplumsal cinsiyet normları bağlamında, Kur’an ve hadis metinlerindeki ifadelerle ne derece örtüştüğü üzerinde durulmuştur. Üçüncü kısımda Lacan’ın, bilinçdışı süreçler açısından toplumsal cinsiyet rollerinin dil aracılığıyla şekillenmesine odaklanan ‘simgesel düzen’ teorisinin ‘ayna evresi’ ve ‘fallus’ kavramlarına atıfla İslam toplumlarında örtünme ve cinsiyet rollerini tarif eden ayetler analiz edilmiştir. Dördüncü kısımda ise toplumsal cinsiyetin dilsel inşası, Kristeva’nın ‘abject’ (iğrençlik, dışlanma) kavramı bağlamında (kadınlık, annelik rolleri) ele alınmış ve İslam toplumlarındaki anneliği kutsama eğiliminin ve kadın bedenine dair bazı yaklaşımların ‘abject’ teorisiyle ne denli kesiştiği sorgulanmış; Kur’an ve hadislerin toplumsal kabullerdeki rolüne ve rivayetlerin sıhhatinin bu kabuller üzerindeki etkisine işaret edilmiştir. Sonuç olarak bu çalışmada; öncelikle Foucault, Bourdieu, Lacan ve Kristeva’nın toplumsal cinsiyet rollerinin inşası hususunda, farklı bakış açılarına sahip olmalarına rağmen, dile merkezi bir rol verdikleri gösterilmiş ve ardından söz konusu yaklaşımlardan hareketle İslam toplumlarında, toplumsal cinsiyet rollerinin inşası bağlamında, normatif metinlerle toplumsal pratikler arasında karmaşık ve çok yönlü bir ilişki olduğuna dikkat çekilmiştir.
Dil semiyotik toplumsal cinsiyet sembolik güç simgesel düzen.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Çağdaş Felsefe |
Bölüm | Araştırma makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Haziran 2025 |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 2025 |
Gönderilme Tarihi | 7 Mayıs 2025 |
Kabul Tarihi | 11 Haziran 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 11 Sayı: 16 |