21. yüzyılda, sentetik gübre kullanımına ilişkin çevresel sorunlar nedeniyle sürdürülebilir çözümlerin arayışıyla tetiklenen faydalı mikroorganizmaların biyolojik gübre olarak kullanımı dikkate değer bir fenomen haline gelmiştir. Bu çalışma, Siirt ekolojik koşullarında bitki gelişimini teşvik edici bakteri (PGPB) suşları ile biyo-priming uygulamasının etkisini sentetik gübre ve rizobium inokülasyonuna göre karşılaştırmayı amaçlamıştır. Tarla denemesi, 2019 yaz sezonunda Siirt Üniversitesi (Siirt, Türkiye) arazisinde tesadüf blokları deneme desenine göre dört tekerrürlü olarak gerçekleştirilmiştir. Çalışmada diamonyum fosfat olarak üç sentetik gübre dozu (SF1: 100 kg ha-1, SF2: 200 kg ha-1, SF3: 300 kg ha-1) ve yedi biyolojik gübre uygulaması (B1: TV61C, B2: TV62C, B3: TV126C, B4: TV24C, B5: TV53D, BMIX: TV119E+TV126C, RZB: Bradyrhizobium sp.) kontrolle (kimyasal gübre yok+hidro-priming) karşılaştırılmıştır. Araştırma sonuçları, 300 kg ha-1 DAP ve PGPB konsorsiyumunun tarımsal özellikler üzerinde en iyi sonuçları verdiğini göstermiştir. Ancak özellikle konsorsiyum şeklinde uygulandığında, PGPB suşları sentetik gübreleme ile çok yakın performans göstermiştir. Dahası, 300 kg ha-1 DAP ve PGPB konsorsiyumunun hidro-priming uygulanan bitkiler üzerinde %54,6 ve %42,4 artış sağlayarak, sırasıyla $654 ve $721,6 net kazanç sağladığı belirlenmiştir. Dolayısıyla, üstün PGPB suşlarıyla biyo-priming uygulaması, düşük uygulama maliyetine bağlı olarak sentetik gübreye kıyasla daha yüksek net kazanç sağlamıştır. Sonuç olarak, PGPB suşlarıyla biyo-priming uygulaması, börülce üretiminde kullanılabilir, sürdürülebilir ve düşük maliyetli bir strateji potansiyeline sahiptir.
Biyolojik gübre gıda güvenliği yemeklik baklagiller net kazanç sürdürülebilir tarım
In the 21st century, the use of beneficial microorganisms as biological fertilizers has become a notable phenomenon, driven by the ongoing search for sustainable solutions due to environmental issues associated with synthetic fertilizer use. This study aimed to investigate the effect of bio-priming with plant growth-promoting bacteria (PGPB) strains comparing them with synthetic fertilizer and rhizobium inoculation in Siirt ecological conditions. The field experiment was laid out according to a completely randomized design with four replications in the arable land of Siirt University (Siirt, Türkiye) during the 2019 summer season. Three synthetic fertilizer doses as diammonium phosphate (SF1: 100 kg ha-1, SF2: 200 kg ha-1, SF3: 300 kg ha-1) and seven biological fertilizer treatments (B1: TV61C, B2: TV62C, B3: TV126C, B4: TV24C, B5: TV53D, BMIX: TV119E+TV126C, RZB: Bradyrhizobium sp.) were compared with control (no fertilization+hydro-priming) in the study. The research results indicated that 300 kg ha-1 DAP and PGPB consortia showed the best results on agronomic characteristics. However, particularly when applied in the form of a consortium, PGPB strains exhibited performance very close to synthetic fertilization. Moreover, it was determined that 300 kg ha-1 DAP and PGPB consortia increased grain yield over hydro-primed plants by 54.6% and 42.4%, while they provided a net income of $654 and $721.6, respectively. Thus, bio-priming with PGPB increased higher net income compared with synthetic fertilizer due to lower treatment costs. In conclusion, bio-priming with PGPB strains has the potential of useful, sustainable and cost-effective strategy in cowpea production.
Biological fertilizer food security grain legumes net gain sustainable agriculture
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Ziraat Mühendisliği (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Mayıs 2024 |
Gönderilme Tarihi | 12 Ocak 2024 |
Kabul Tarihi | 25 Nisan 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 55 Sayı: 2 |
Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution NonCommercial 4.0 International License