Öz
Büyü eskiçağ toplumlarında doğaüstü güçleri etkileyerek belli bir amaca ulaşmak için yapılan bir takım eylemlerden oluşmuştur. Hititler de doğaüstü güçlerin zararlı etkilerini ortadan kaldırmak veya bu etkileri kendi yararlarına ba kalarının zararlarına çevirmek amacıyla büyü ritüelleri düzenlemişlerdir. Onlar, başlarına gelen hastalıkları doğaüstü güçlerin zararlı etkilerinden biri olarak görmüş ve bu hastalıkların tanrı tarafından verildiğine inandıkları için hastalıklardan kurtulmanın yolunun da tanrılara yalvarmak ve hastalığın iyileşmesi için tanrıya kurbanlar sunup bazı majik işlemler uygulayarak onları ikna etmeye çalışmak olduğunu düşünmüşlerdir. Bu yüzden Hititlerde din ve tıp arasında sıkı bir bağlantı kurulmuştur. Tedavi amaçlı büyü ritüelleri yapan büyücüler hekim olarak da görülmüş ve Hititler tarafından onlara saygı duyulmuştur. Hititlerde büyü ‘ak büyü’ ve ‘kara büyü’ olarak iki şekilde yapılmış, ‘kara büyü’ yasaklanmış ve hatta cezası ölüm olmu ken, ‘ak büyü’ Hititler tarafından yoğun ilgi görmüş bu nedenle de Kizzuwatna ve Arzawa gibi ülkenin farklı yerlerinden büyücüler Hattuşa’ya akın etmiştir. Hitit büyü ritüellerinden birisi olan Paškuwatti ritüelinde tıbbi uygulama amaçlanmış, iktidarsızlık şikayeti ile büyücüye başvuran kurban sahibine büyücü kadın tarafından üç gün sürecek olan bir ritüel yapılmış, tanrıya bir takım adaklar sunulmuş ve bazı büyü metodları da kullanılarak tanrının hastalığın iyileşmesi için yardım etmesi beklenmiştir. İktidarsızlık şikâyetinin hastayı
yaşadığı toplum içerisinde psikolojik olarak da etkileyebileceği düşünüldüğünde, bu ritüelin ve ritüeli yapan Paškuwatti’nin hastaya ve toplum psikolojisine de fayda sağladığı ve toplumsal hizmet sunduğu düşünülmektedir.
Teşekkür
Katkılarından dolayı değerli hocalarım Prof.Dr. Esma Reyhan'a ve Dr. Tülin Cengiz'e teşekkürlerimi borç bilirim.