Âşık sanatı kökleri çok derinlerde olan ve günümüzde de devam eden bir gelenektir. Türk dünyasının da ortak mirası olarak çeşitlenen bu geleneğin UNESCO’nun 2003 Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi açısından da değeri yadsınamaz. Yaşayan mirasları küreselleşme, aşırı ticarileşme, kentleşme gibi kültürü yıpratıcı etkilerden korumayı hedefleyen bu sözleşme hâlihazırda 178 ülke tarafından onaylanmıştır. Sözleşme çeşitli organ ve yapılarıyla İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’nde yer alan unsurların korunmasını teşvik etmektedir. Sözleşmede koruma kavramı yerel, ulusal ve uluslararası boyutlarıyla birlikte düşünülmesi gereken çok katmanlı, çok paydaşlı ve çok boyutlu, uzun soluklu bir süreç olarak ele alınmaktadır. Âşıklık geleneği ile ilgili yapılan akademik çalışmalar, yerel yönetimlerce düzenlenen şenlikler, devletin mirasın taşıyıcılarına yönelik kültür politikaları korumanın önemli boyutlarına işaret etmektedir. Ancak âşıklık geleneğinin kuşaktan kuşağa aktarılması, gelecek kuşaklara bir vizyon oluşturacak biçimlerde korunması ve sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda yaşatılması için kültür politikalarının telif hakları, geleneksel bilginin korunması, somut olmayan kültürel mirasın korunması, yaşayan insan hazineleri gibi uluslararası toplumun da benimsediği bazı yaklaşımların göz önünde bulundurularak oluşturulması önemlidir. Burada âşıklık geleneğinin dününden çok geleceği hakkındaki düşünceler ve sorunlar Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi (UNESCO 2003) bağlamında ele alınmıştır.
Âşıklık geleneği UNESCO somut olmayan kültürel miras koruma yaklaşımları
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 1 Sayı: 1 |
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi (HEFAD) Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.