Öz
M.Ö. 1650’lerden itibaren Anadolu coğrafyası tarihinin en önemli devletlerinden birine ev sahipliği yapmıştır. Hititler olarak bilinen bu devlet gerek kurulduğu gerekse hâkimiyet kurduğu bölgelerde stratejik bir noktada yer almaktadır. Belgelerde rastladığımız birçok kent adından bu kentlerin devletin bünyesine ait özel ya da
normal statülere sahip kentler olduğu anlaşılmıştır. Hitit belgelerinde farklı statülere sahip yüzlerce kent adı geçmektedir. Siyasi, ekonomik ve kültürel olarak birbirinden farklı özellikler sergileyen bu kentlerden biri Hitit Kralı II. Muwatalli’nin bir dönem ülkeyi yönettiği Tarhuntašša kentidir. Devletin son dönemleri ile ilgili kaynaklarda adı sıkça geçen kentin önemi II. Muwatalli ile artmış olsa da Hitit devletinin yıkılışına
kadar devam etmiştir. II. Muwatalli’nin Tarhuntašša’yı yeni bir yönetim merkezi olarak belirlemesinin olası nedenleri kentin coğrafi konumu, bölgenin güvenliği, yol ve ticaret ağlarına yakınlığı ve o dönemin siyasi koşullarından uzaklaşma düşüncesidir. Günümüzde Konya civarında olduğu tahmin edilen kentin yeri henüz tespit edilememiştir. Kentin bulunamayışı II. Muwatalli’nin kentte yazdırdığı belgelere ulaşılmasını engellemiş, bu durum Hitit tarihinde büyük bir bilgi eksikliği oluşturmuştur. Tarhuntašša’nın yeni bir merkez olarak seçilmesi devleti ikiye bölen önemli bir sebeptir. Tarhuntašša’nın yeni merkez için seçimi Hitit tarihinde önemli bir
kırılma yaratmıştır. Kralın ölümünden sonra Tarhuntašša kenti ülkenin yönetim merkezi olma statüsünü kaybetmiş II. Muwatalli’nin oğulları tarafından yönetilen önemli bir krallık olarak varlığını devam ettirmiştir. Kent, II. Muwatalli dönemi ve Hitit tarihinin son dönemleri için önemli statüye sahiptir