Throughout history, societies have used various signs to visually express the languages they speak. It is a well-known fact that the Turkish nation has used different alphabets throughout its history. Before the adoption of Islam, the Turks used the Kök- Türk and Uyghur alphabets. With the acceptance of Islam, they adopted the Arabic alphabet, based on Persian grammar, from the Persians with whom they had close relations, until the adoption of the law on the acceptance and implementation of the New Turkish Letters on November 1, 1928. The Alphabet Revolution, initiated with the adoption of the Latin alphabet from this date onwards, has been one of the most debated reforms within the Turkish modernization movements for years. It is observed that the alphabet change was discussed by intellectuals not only during and after the Republican period, when the reform was carried out, but also in the late period of the Ottoman Empire. Although the approaches of intellectuals to the alphabet change sometimes remained at the ideological level, it is a fact that significant criticisms were also made. In the process following the proclamation of the Republic, some intellectuals completely rejected the transition to the Latin alphabet, while others believed that the transition should be made without delay. Moreover, it is observed that some intellectuals who opposed the transition to the Latin alphabet also produced solution proposals on how the transition could be made. Furthermore, the language reform efforts following the alphabet change emerge as another area where these discussions intensified. Following the dissolution of the Soviet Union in 1991, the importance of developing a common Turkish alphabet to ensure linguistic and cultural unity and to enhance cooperation in the fields of education and science with the newly independent Turkic world is emphasized.
Turkish Modernization Letter Revolution Alphabet Revolution Arabic Alphabet Latin Alphabet.
Geçmişten günümüze kadarki süreçte toplumlar konuştukları dili, görsel olarak ifade edebilmek için çeşitli işaretler kullanmışlardır. Türk milletinin tarih boyunca farklı alfabeler kullandığı bilinen bir gerçektir. İslamiyet’ten önce Kök-Türk ve Uygur alfabelerini kullanan Türkler, İslamiyet’in din olarak kabul edilmesi ile birlikte, yakın münasebet içinde olduğu Farslılardan, Fars gramer yapısı temelinde Arap alfabesini almış, 1 Kasım 1928 tarihinde Yeni Türk harflerinin kabul ve tatbiki hakkındaki kanunun kabul edilmesine kadar kullanmıştır. Bu tarihten itibaren kullanılmaya başlanan Latin alfabesi ile Harf İnkılabı Türk modernleşme hareketleri içerisinde, yıllardır en çok tartışılan inkılaplardan biri olmuştur. Sadece İnkılabın gerçekleştirildiği cumhuriyet dönemi ve sonrasında değil, Osmanlı Devleti’nin son döneminde de alfabe değişikliğinin aydınlar tarafından tartışıldığı görülmektedir. Alfabe değişikliğine aydın yaklaşımları zaman zaman ideolojik seviyede kalsa da önemli eleştiriler yapıldığı da bir gerçektir. Cumhuriyetin ilanından sonraki süreçte alfabe değişikliği tartışmalarında kimi aydınlar Latin alfabesine geçişi tamamen reddederken, kimileri zaman kaybetmeden geçilmesi gerektiğini düşünüyordu. Bunun yanında Latin alfabesine geçişe muhalefet şerhi koyan bazı aydınların da geçişin nasıl yapılabileceği üzerine çözüm önerileri ürettikleri gözlemlenmektedir. Ayrıca alfabe değişikliğinin ardından yapılan dil devrimi çalışmaları, bu tartışmaların yoğunlaştığı başka bir saha olarak karşımıza çıkmaktadır. Sovyetler Birliği’nin 1991’de dağılmasının ardından bağımsızlıklarını kazanan Türk dünyası ile dil ve kültür birliğini sağlamak, eğitim ve bilim alanında iş birliğini artırmak için ortak bir Türk alfabesinin geliştirilmesinin önemi üzerinde durulmaktadır.
Türk Modernleşmesi Harf İnkılabı Alfabe Devrimi Arap Alfabesi Latin Alfabesi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Modernleşme Sosyolojisi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 20 Haziran 2024 |
Kabul Tarihi | 5 Eylül 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 11 |
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi (HEFAD) Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.