Sosyal ve Kültürel Antropoloji disiplini sosyal bilimlerin önemli çalışma konularından biri olan büyü fenomenini, toplumsal örgütlenme dinamikleriyle birlikte açıklamaya çalışmış ve büyü kavramının dini inanç sistemlerine ne şekilde sirayet ettiğine odaklanmıştır. Büyü meselesine dair bu yaklaşım büyü yapabilme gücü ya da hakkı olan kimselerin toplum nezdindeki otoritelerini sorgulatmış ve bu gücün ya da hakkın kaynağı aranmıştır. Büyücülük ‘‘özüne’’ sahip olduğu düşünülen bu kişiler, bir sözü, nesneyi ya da simgeyi aracı olarak sunup, doğaüstüyle iletişim kurmuş ve insanüstü özellikler göstermişlerdir. Antik Yunan’da kimilerine göre gerçekten yaşamış olan kimilerine göre de yalnızca mistik bir kişi olan Orpheus, Apollon’un hediye ettiği ve ustaca çaldığı liri ile büyüleyici şarkılar söyleyerek ölümlü bir insanın yapamayacağı şeyleri yapmıştır. Heracles ve Odysseus gibi Tartaros’a inip, yeryüzüne geri gelen nadir karakterlerden biri olmuş ve bunu büyüleyen savaşçı öyküsüyle değil, çok sevdiği karısının ölümünü kabullenmeyip onu geri getirmek istemesi sebebiyle başarmıştır. Bu vesileyle ölümle tanışıklığı onu, ölüm sonrası ve ölümsüzlük hakkında düşünmeye sevk etmiş ve onun fikirlerini, deneyimlerini benimseyerek örgütlenen gizemli bir dinin ortaya çıkmasında etkili olmuştur. Bu çalışmanın amacı, Orfizm olarak adlandırılan bu inanç biçiminin antropolojik çözümlenmesini yapmak olmuştur. Bu çözümlemede Antik Yunan toplumunun müziğe atfettiği kutsiyetinin anlamı dikkate alınmış, Orpheus’un dini bir otoriteye dönüşmesinin sebepleri ölüm ve büyü ekseninde incelenmeye tabii tutulmuştur.
The discipline of Social and Cultural Anthropology has tried to explain the phenomenon of magic, which is one of the important subjects of social sciences, together with the dynamics of social organization, and has focused on how the concept of magic permeates religious belief systems. This approach to the issue of magic has questioned the authority of those who have the power or right to practice magic in the eyes of society, and the source of this power or right has been sought. These people, who were thought to possess the “essence” of sorcery, communicated with the supernatural by offering a word, object or symbol as an intermediary and showed superhuman characteristics. Orpheus, who actually lived according to some in ancient Greek society and was merely a mystic according to others, sang enchanting songs on his lyre, a gift from Apollo and skilfully played by him, and did things that a mortal man could not do. Like Heracles and Odysseus, he was one of the rare characters who descended to Tartarus and came back to earth, not because of his fascinating warrior story, but because he refused to accept the death of his beloved wife and wanted to bring her back. His acquaintance with death on this occasion led him to think about the afterlife and immortality, and was instrumental in the emergence of a mysterious religion organized by adopting his ideas and experiences. The aim of this study is to make an anthropological analysis of this form of belief called Orphism. In this analysis, the meaning of the sanctity attributed to music by Ancient Greek society was taken into account, and the reasons for Orpheus’ transformation into a religious authority were analysed in the axis of death and magic.
Cultural Anthropology Magic Ancient Greek Religion Music Orphism.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyal ve Kültürel Antropoloji (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 18 Ekim 2024 |
Kabul Tarihi | 8 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 11 |
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi (HEFAD) Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.