According to second paragraph of article 297 of the Enforcement and Bankruptcy
Law, during the concordat respite, establishing a pledge, warrant, making gratuitous
dispositions depend, transferring the immovable, the movable which is important
fort he continuation of the commercial enterprise and the permanent installation of
the commercial enterprise, enjoin on obtaining permission from the court. The legal
transactions made without the permission of the court are invalid. Limitations on the
debtor’s power of disposition on her assets become eff ective from the moment the
temporary respite is decided.If a temporary respite is decided, this decision must be
announced. The publication of the decision is not important in terms of the validity of
the disposition limitations stipulated in the Law. However, the third party can usually
learn that the temporary respite has been decided upon the announcement of the
decision. It is possible for the third party and the debtor to have made one of the legal
transactions listed in the Law, although the temporary respite has been decided. In
such a case, it is a question whether the bone fide of the third party will be protected
or not in the duration between the decision and the publication.
Limitations of the debtor’s power of disposition concordat respite third party concept of bone fide protection of bono fide
İcra ve İflâs Kanunu’nun 297’nci maddesinin ikinci fıkrasına göre, konkordato mühleti
esnasında rehin tesis edilmesi, kefil olunması, ivazsız tasarruflarda bulunulması,
taşınmazın, işletmenin faaliyetinin devamı için önem arz eden taşınırın ve işletmenin
devamlı tesisatının devredilmesi, takyit edilmesi mahkemeden izin alınmasına
bağlıdır. Mahkemeden izin alınmaksızın yapılan hukukî işlemler ise hükümsüzdür.
Borçlunun malvarlığı üzerindeki tasarruf yetkisine getirilen sınırlamalar, geçici
mühlete karar verildiği andan itibaren geçerli olmaktadır. Geçici mühlete karar
verilmesi hâlinde, bu kararın ilân edilmesi gerekmektedir. Kararın ilân edilmesi,
Kanun’da öngörülen tasarruf sınırlamalarının geçerliliği bakımından önem taşımaz.
Bununla birlikte üçüncü kişi, geçici mühlete karar verildiğini genellikle kararın ilân
edilmesi durumunda öğrenebilmektedir. Geçici mühlete karar verilmiş olmasına
rağmen, üçüncü kişi ile borçlunun, Kanun’da sayılan hukukî işlemlerden birini
yapmış olması mümkündür. Böyle bir durumda, geçici mühlete karar verilmesi ile
kararın ilân edilmesi arasında üçüncü kişinin iyiniyetinin korunup korunmayacağı
bir sorun teşkil etmektedir.
Borçlunun tasarruf yetkisinin sınırlandırılması konkordato mühleti üçüncü kişi iyiniyet kavramı iyiniyetin korunması.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | ÖZEL HUKUK |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |