Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçişle birlikte anayasada milli güvenlikle ilgili iki önemli değişiklik yapılmıştır. Bu değişiklerden ilki, anayasanın 104. maddesinin 13. fıkrasıyla Cumhurbaşkanına milli güvenlik politikalarını belirleme ve gerekli tedbirleri alma yetkisinin verilmesi, diğeri ise anayasanın 117. maddesinin ikinci fıkrasıyla milli güvenliğin sağlanmasından TBMM’ye karşı Cumhurbaşkanının sorumlu tutulmasıdır. 2017 yılı sonrası kamu politikası konusu haline gelmiş olan milli güvenlik, 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle çerçevesi belirlenen politika oluşturma sürecine dahil edilerek yeni politika aktörlerinin danışmanlığında Cumhurbaşkanınca tek başına belirlenen bir politika konusu haline gelmiştir. Ancak bu durum 1982 anayasasının hazırlık aşamasından bu yana milli güvenlik siyasetinin hazırlanmasında yürütme organına danışmanlık yapan MGK’nin milli güvenlik politikasının oluşturulmasında görevli olup olmadığı sorusunu gündeme getirmiştir. Öte yandan 117. maddede milli güvenliğin sağlanmasından TBMM’ye karşı Cumhurbaşkanının sorumlu olduğunun düzenlenmiş olması, halk tarafından seçilen Cumhurbaşkanının TBMM’ye karşı sorumsuz olduğu olgusuna dayanan Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminde, sorumluluk hükmünün uygulanabilirliği konusunda belirsizlik yaratmıştır.
The transition to the Presidential Government System entailed two important amendments in the constitution regarding national security. By these amendments, the president is given the authority to determine the national security policies and to take the necessary measures through the 13th paragraph of article 104 of the constitution, and deemed responsible before the TBMM for the protection of national security through the second paragraph of article 117. In line with these amendments, national security, which has become a public policy issue after 2017, was included in the policy-making process, the framework of which was determined by the Presidential Decree No. 1, and became a policy issue determined by the President alone under the consultancy of new policy actors. However, this situation raised the question of whether the MGK, which has been advising the executive body in the preparation of national security politics since the preparation stage of the 1982 constitution, has any role in the formation of national security policy. On the other hand, since the Presidential Government system is based on the nonliability of the elected President before the TBMM the provision in Article 117 holding the President responsible before the TBMM for the protection of national security has created uncertainty about the applicability of the responsibility clause.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | KAMU HUKUKU |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ocak 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |