Türk hukuk zihniyeti ve kültüründe yaşanan değişimin edebi eserler dışarıda bırakılarak tam anlamıyla anlaşılması mümkün değildir. Türk hukukunun Türk toplumu ile birlikte yaşadığı derin kriz zamanlarından birisi olan 12 Mart darbe dönemine dair edebi eserler dönemin hukuk atmosferine dair izler barındırmaktadır. Çalışmada, 12 Mart romanları çerçevesinde işkence tanıklıkları, hukukun amacı ve işlevi ile politik şiddetin hukuka etkileri başlıkları incelenmektedir. Türk üniversitelerinin uzun yıllar fikir ve ifade hürriyeti bakımından gereken iklimden uzak kalması Türk fikir hayatında edebiyatın önemli bir işlev görmesine sebep olmuştur. Bu sebeple işkence tanıklıklarını, sınıf mücadelesi bağlamında hukukun eleştirisi, politik şiddet ile birlikte ortaya çıkan sorunları tartışmak, edebi eserleri merkeze almayı gerektirmektedir. Edebi tanıklıklar, toplumun geçirdiği dönüşümleri mühürlemesi sebebiyle hukuk anlayışına yönelik çalışmalarında edebiyat sosyolojisinden yararlanmayı zaruri kılmaktadır. 12 Mart döneminde yaygınlaşan şiddet hareketleri sebebiyle özgürlük güvenlik dengesinin bozulması hukuku ilkeler zemininde tartışma imkanını ortadan kaldırmıştır. 12 Mart döneminde, sol tandanslı silahlı terör örgütleri ile mücadelede işkence ve insanlık dışı muamele fiiller yaygın şekilde uygulanmıştır. İnsanlık dışı fiillerinin fertler üzerinde yarattığı tahribat ve psikolojik etkiler 12 Mart romanlarında geniş yer bulmuştur. 12 Mart romanlarında hukukun amacı ve işlevine yönelik sorgulamalara da geniş yer verilmiştir. 12 Mart romanlarında hukuk, iktidar ve sermaye sahiplerinin lehine işlemekle itham edilmiştir. Son olarak politik şiddetin hukukla ilişkisi 12 Mart romanlarında görülebilir. Şiddetin politikada bir araç olarak benimsenmesi, sol düşüncede yarattığı dönüşüm ve sağın şiddet motivasyonu romanlarda müşahede edilebilir. Tanıklık edebiyatı bağlamında 12 Mart romanları, hukukun otoriter yönetimlerce temel hak ve hürriyetlere nazaran devlet güvenliğini öncelemesiyle ortaya çıkan etkileri ve dönemin hukuk zihniyetini bugüne aktarmaktadır
By omitting literary works, it is impossible to properly comprehend the shift in the legal attitude and culture of Turkey. The legal atmosphere of the 12 March coup era, one of the profoundly crisis-ridden periods in Turkish law and society, is referenced in literary works from the times. In this study witness of torture, the aim and the function of law and effects of political violence on law are all examined in the context 12 March novels. Inasmuch as Turkish universities have been unable to supply academic staff at the required level of freedom of opinion and expression for many years, literature has played an important role in Turkish intellectual life. As a result, criticizing systematic torture, the relevance of legality in class struggle, and the issues caused by the violence that has grown with the romanticism of the revolution necessitates putting literary works at the forefront. Since literary testimony seal societal shifts, sociology of law studies must benefit from sociology of literature. The disruption of the balance of freedom and security due to the widespread violent movements during the March 12 period eliminated the possibility of discussing the law on the basis of principles. During the March 12 period, acts of torture and inhuman treatment were widely used in the fight against leftist armed terrorist organizations. The destruction and psychological effects of inhumane acts on individuals are widely featured in the 12 March novels. In 12 March novels, discussions about the purpose and function of law are also widely included. In the 12 March novels, the law was accused of working in favor of the government and capitalists. Finally, the relationship between political violence and law can be seen in the novel March 12. The adoption of violence as a political device, the transformation it created in leftist thought, and the right's motivation for violence can be observed in novels. In the context of testimonial literature, the 12 March novels evoke the effects of the law prioritizing state security over fundamental rights and freedoms by authoritarian governments and the legal mentality of the period to the present day.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk Teorisi, İçtihat ve Hukuki Yorum |
Bölüm | KAMU HUKUKU |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 18 Nisan 2024 |
Gönderilme Tarihi | 11 Aralık 2023 |
Kabul Tarihi | 15 Mart 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |