Kolluk kuvvetleri vazifeleri gereği silah kullanma yetkisi ile donatılmışlardır. Kolluğun bedene yönelik silahı kullanması, yaşam hakkı ve vücut dokunulmazlığı ile çatışmaktadır. En değerli haklarla çatışan bu yetkinin sınırlarının çok iyi belirlenmesi gerekmektedir. Kolluk bu yetkiyi şüpheye yer bırakmayacak kriterler ve talimatlar çerçevesinde kullanmalıdır. Türkiye’de 2014 yılında gerçekleşen olaylar, Fransa’da 2015 ve 2016 yıllarında gerçekleşen terör saldırıları kolluğun bu yetkisinin yeniden tartışmaya açılmasına sebep olmuştur.
Kolluk kendisine verilen, kamu düzenini koruma görevi çerçevesinde silah kullanma yetkisi ile donatılmıştır. Bu yetki kanunun hükmünü yerine getirme ile alakalıdır. Yine bununla bağlantılı şekilde kolluk, yürüttüğü önleyici faaliyetler bağlamında gerçekleşecek saldırıları engellemekle yükümlüdür. Bu da meşru savunma ile alakalıdır. Kanunun hükmünü yerine getirme, meşru savunmadan daha geniş bir konsepti ifade eder. Fransız yasa koyucusu, son yıllarda gerçekleşen saldırılar karşısında özellikle ulusal polisin yetkilerinin yetersiz olduğu düşüncesiyle silah kullanma yetkisini farklı bir çerçevede ele almıştır. Meşru savunmanın mevcudiyet şartının daha geniş bir bakış açısıyla ele alınmasından, yeni çerçevenin meşru savunmadan daha geniş bir konsept ortaya koyduğu sonucu çıkarılabilir. Meşru savunmanın gereklilik ve orantılılık şartının çok daha sıkılaştırılmasından da meşru savunma konseptinin terk edilmediği sonucuna varılabilir.
Bu çalışmada kolluğun silah kullanmasına ilişkin yeni Fransız çerçeve yasasının kolluğa özgü nasıl bir meşru savunma konsepti ihdas ettiğini Türk hukukundaki durumu da ele alarak değerlendireceğiz.
Silah kullanma yetkisi önleyici faaliyetler meşru savunma kanunun hükmünü yerine getirme hukuka uygunluk.
Law enforcement forces are authorized to the use of weapons in accordance with their duties. The use of the body-targeted weapons conflicts with the right to life and body integrity. The limits of this authority, which conflicts with the most valuable rights, should be determined very well. Law enforcement forces should exercise this authority within the framework of criteria and instructions that leave no room for doubt. Events that took place in Turkey, in 2014, the terrorist attacks that took place in France, in 2015 and 2016 have led to the re-opening of discussion on these authorities.
Law enforcement forces is equipped with the authority to the use of weapons within the framework of their duty to maintain public order. This authority is related to the authorization of the law. Additionally, in connection with its public duty, they are obliged to prevent attacks that will take place within the context of preventive activities it carries out. This is also related to the legitimate defence. The authorization of the law implies a broader concept than legitimate defence. The French legislator, considering that the powers of the national police are insufficient in the face of the attacks that took place in recent years, evaluated the authority to the use of weapons in a different framework. Evaluating the perspective of the actuality condition of the legitimate defence broader, can lead to a broader concept than the legitimate defence. It can be also concluded that the concept of legitimate defence has not been abandoned due to the fact that the necessity and proportionality conditions of legitimate defence has become much stricter.
In this study, we will examine how the new French framework law related to the use of weapons establishes a legitimate defence concept specific to the law enforcement forces. In this direction, we will consider the situation in Turkish law.
Authority to the use of weapons preventive actions legitimate defence authorization of the law lawfulness.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | KAMU HUKUKU |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 8 Mayıs 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |