Eşitin eşit üzerinde egemen yetkiler kullanamayacağı, dolayısıyla eşitin, eşiti yargılayamayacağı ilkeleri üzerine müesses, uluslararası kamu hukukunun kabul görmüş ilk kurallarından olan devletlerin yargı bağışıklığı kuralı Fransız Yargıtayı’nın 1849’da verdiği Casaux kararı ile devletler için mutlak bir şekilde yorumlanmış, ancak hukuk devleti, birey hakları, işçi hakları, ticari kaygılar, ithalat-ihracat yoğunluğu gibi hususlar göz önünde bulundurularak sözkonusu kural, devletlerin egemen yetkiler kullanmadıkları ticari-endüstriyel faaliyetleri ve özel hukuk işlemlerine teşmil edilmemeye ve böylelikle sınırlı yargı bağışıklığına geçilmeye başlanmıştır. Bu bağlamda, kimi ülkeler bundan böyle sınırlı yargı bağışıklığının benimsendiğine ilişkin politika belirleyici belgeler düzenlerken, diğer ülkeler sözkonusu ilkeye, mahkemelerinin kesin yargı bağışıklığının terk edildiği ve sınırlı bağışıklığın uygulanması gerektiği sonucuna varan kararları vasıtasıyla geçmişlerdir. Sınırlı yargı bağışıklığının irdelendiği bu çalışmada öncelikle 19. yüzyıldan günümüze yargı bağışıklığına ilişkin ülke bazlı tutum ve trendlere yer verilmiş, yargı bağışıklığına dair emsal bir takım yabancı mahkeme kararları ve uluslararası mahkeme kararlarına değinilmiş ve ülkemizin yargı bağışıklığına ilişkin yaklaşımları ile güncel tutumu incelenmiştir. Buna ilaveten, makalenin sonunda özellikle yabancı mahkemelere ülkemiz aleyhine getirilen iş uyuşmazlıklarında ülkemizin benimsemesi gereken tutum ve ileri sürülebilecek yasal argümanlar işlenmiştir
Devletlerin yargı bağışıklığı kesin yargı bağışıklığı sınırlı yargı bağışıklığı Casaux kararı uluslararası teamül normu
Sovereign immunity among which is fi rst commonly accepted rules of public international law and which is based upon the principles of that an equal cannot exercise sovereign powers on another equal and thereby cannot judge it, was at fi rst absolutely interpreted in the strict sense by French Court de Cassation’s notorious Casaux decision in 1849; however, having considered the issues such as rule of law, individual rights, labor rights, commercial concerns, export-import volume etc., that rule had not been extended to the commercial-industrial and private law actions or transactions of which states did not exercise sovereign powers and thereby the process for adopting the notion of restrictive state immunity was launched. In this regard, states have adopted the notion of restrictive state immunity through either issuing policy determining documents on the subject matter or instantiating the verdicts of its domestic courts determining that the notion of restrictive state immunity should be embraced and implemented. In this article scrutinizing the restrictive sovereign immunity, the attitudes and trends as to sovereign immunity since 19th century until today are given a place, some foreign domestic and international courts’ precedent decisions regarding sovereign immunity are analyzed and the actual and recent attitudinal approach of Turkey as to the subject matter is also examined. Besides, the principles and methods that should be adopted and the legal arguments that should be set forth in labor disputes brought against Turkey to foreign courts are treated at the end of the article
Sovereign immunity absolute state immunity restrictive state immunity Casaux decision customary international law
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 18 Sayı: 1 |