Disasters occurring in various parts of the world cause significant losses at national and international levels, creating dramatic effects on individuals. In earthquakes, which are one of the most obvious examples of disasters, material and moral losses, long-term failure to meet basic needs cause chaos, anxiety and intense stress in earthquake victims. The sympathetic nervous system is one of the most important mediators of adaptation to the challenges of stress in disasters such as earthquakes. However, factors that occur with sympathetic nervous system activation are considered acute risk factors that trigger cardiovascular diseases in individuals. The presence of these risk factors in the unusual home life after the earthquake, where there are no daily needs or services, causes increased psychological disorders in earthquake victims such as anxiety, depression and post-traumatic stress disorder, which leads to an increased risk of cardiovascular disease. Therefore, the increase in cardiovascular disease in earthquake victims can be prevented by improving the conditions of the post-earthquake environment and providing the most appropriate medical services with available resources. In this review, the effect of the earthquake on the risk of cardiovascular disease (CVD) and the interventions that should be taken before and after the earthquake to prevent the risk of CVD are included.
Dünyanın çeşitli yerlerinde meydana gelen afetler, ulusal ve uluslararası düzeyde önemli kayıplara neden olarak bireyler üzerinde dramatik etkiler yaratmaktadır. Afetlerin en belirgin örneklerinden biri olan depremlerde, maddi ve manevi kayıplar, uzun süreli temel ihtiyaçların giderilmemesi, depremzedelerde kargaşa, endişe ve yoğun strese neden olmaktadır. Sempatik sinir sistemi deprem gibi afetlerde stresin zorluklarına uyum sağlamanın en önemli aracılarındandır. Ancak sempatik sinir sistemi aktivasyonu ile ortaya çıkan faktörler, bireylerde kardiyovasküler hastalıkları tetikleyen akut risk faktörleri olarak kabul edilmektedir. Depremden sonra günlük ihtiyaçların veya hizmetlerin olmadığı sıra dışı ev yaşamında bu risk faktörlerinin varlığı depremzedelerde anksiyete, depresyon ve travma sonrası stres bozukluğu şeklinde artan psikolojik rahatsızlıklara neden olur ve bu da kardiyovasküler hastalık riskinin artmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla deprem sonrası ortamın koşullarını iyileştirerek ve mevcut kaynaklarla en uygun tıbbi hizmetleri sağlayarak depremzedelerde kardiyovasküler hastalık artışı önlenebilir. Bu derlemede, depremin kardiyovasküler hastalık (KVH) riskine etkisi, KVK riskini önlemek için deprem öncesi ve deprem sonrası yapılması gereken girişimler yer almaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dahili Hastalıklar Hemşireliği |
Bölüm | Derlemeler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Ocak 2024 |
Gönderilme Tarihi | 9 Ekim 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |