Yaratıcı dramanın İngilizce konuşma becerisi ve öğrencilerin İngilizce konuşmaya karşı
tutumlarına etkisini araştırmak bu çalışmanın amacıdır. Araştırma öntest-sontest kontrol gruplu
deneme modelinde tasarlanmıştır. Araştırmanın örneklemini Bolu il merkezinde bulunan bir
Anadolu Lisesi öğrencileri oluşturmuştur. Deney ve kontrol grupları yansız olarak belirlenmiştir.
Araştırma 10 Mart–2 Mayıs 2008 tarihleri arasında, deney ve kontrol grubunda 24’erden toplam
48 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiştir. Çalışmaya katılan öğrencilerin İngilizce konuşma
seviyeleri ve İngilizce konuşmaya karşı tutumları arasında anlamlı bir farkın olup olmadığını
tespit etmek amacıyla her iki gruba ünite öncesi ve sonrasında konuşma sınavı ve tutum ölçeği
uygulanmış, ünite süreci ise dört hafta sürmüştür. Elde edilen verilerin istatistiksel
yorumlamasında SPSS istatistik programı kullanılmış, temel istatistiksel işlemlerin yanında
gruplar arasında anlamlı farklılık olup olmadığını bağımsız örneklem t testi ve eşleştirilmiş
gruplar t testi kullanılmıştır. Araştırmanın tümünde anlamlılık düzeyi olarak 0.05 alınmıştır.
Uygulama süreci, araştırmacının kendisi tarafından gerçekleştirilmiştir. Uygulama sürecinde
kontrol grubu öğrencilerine ders kılavuz kitabında önerilen yöntem ve teknikler uygulanmış,
kontrol grubunun aksine deney grubunda ders kılavuz kitabında önerilen aktivitelerin yanı sıra
drama uygulamaları yer almıştır. Uygulama ortamı olarak öğrencilerin rahat etmelerini
sağlayacak olması bakımından uygulamanın yapıldığı okulun spor salonu kullanılmıştır. Buna
karşılık kontrol grubunda ise uygulama alanı olarak sınıf ortamı kullanılmıştır. Çalışmanın
sonunda elde edilen verilere göre deney ve kontrol gruplarının sontest başarı puanları ve son
tutum puanları açısından deney grubu lehine anlamlı farklılıklar belirlenmiştir. Buna göre drama
yönteminin geleneksel yöntemlere göre öğrenci başarısında daha etkili olduğu söylenebilir.
The purpose of this study is to investigate the effect of creative drama on speaking
English and students’ attitudes towards speaking English. The study was carried out as an
experimental model, with a pre and post test, and control and experimental group. The sample
consisted of students from an Anatolian High School in Bolu. The experiment and control groups
were determined impartially. In order to determine whether there were any statistically significant
differences in the spoken English achievement and students’ attitudes towards speaking English, a
speaking test and attitude test were applied before and after the unit. The procedure continued for
four weeks. The SPSS statistics program was used in the statistical analysis of the data. In
addition to the descriptive statistics, an independent t-test and a paired-samples t-test were applied
in order to determine the significant differences between the groups. Throughout the study, the
significance level was accepted as 0.05. All the procedures were carried out by the researcher.
The advised methods and techniques in the course book were applied by the researcher to the
control group. In the experimental group, drama activities were also applied in addition to the methods and techniques recommended. While the procedures of the experimental group were
carried out in a spacious area, the classroom environment was used for control group. As a result
of the data analysis, some positive significant differences in favour of the experiment group were
noted final speaking test and attitude scale. Thus, it can be claimed that drama is more influential
than traditional methods on the speaking skills and attitudes toward speaking of the participants in
the current study.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Mart 2016 |
Gönderilme Tarihi | 28 Ocak 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2009 Cilt: 9 Sayı: 2 |