Türk edebiyat ve modernleşme sürecinde bir kentten daha fazlasını ifade eden Paris, Batı’ya karşı edinilen bütün olumlu imajların temelindeki özlemlere tekabül etmektedir. Modernleşme yolundaki tüm ülkelerden ziyaretçi ağırlayan bu kent, aslında Batı medeniyetinin örnek başkentidir. Siyasi sorunlardan dolayı kaçanlar veya devlet eliyle öğrenime gönderilen öğrencilerin farklı amaçları olsa da Paris’te buluştukları ortak bir duygu vardır: hayret. Hem şaşkınlık hem de hayranlık kokan bu duygu hali, sadece kentin sanayisine, mimarisine veya caddesine has değildir. Modern bir sistemle idare edilen kentte kültürel hayat da Osmanlı Türk aydın ve sanatçısını hayrete düşürür. Kentin ihtişamına, bakımlı kadınların cazibesi yansımış ve Parizyen denilen modern bir kadın tipini şekillendirmiştir. Bu Parizyen tip, Paris’e feminen bir nitelik yükleyerek ilk Türk sanatçılarından itibaren Türk edebiyatı üzerinde etkili olmuştur. Abdülhak Hamid ve Ahmet Mithatlarla başlayan bu cazibenin etkisiyle sanatçılarımızın kadrajına Paris’in arka sokakları hiç girmemiş; Paris adeta bir cennet, Parizyen kadınlar da birer “huri” biçiminde tasvir edilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Ekim 2020 |
Gönderilme Tarihi | 16 Haziran 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |