Bu makale, bağımsızlık hareketi liderlerinin dekolonizasyon sürecindeki rollerini incelemek için postkolonyal eleştiriyi kullanmaktadır. Amaç, sömürge dönemi politikalarının liderlik anlayışına ve sömürgeci-sömürge-sömürülen ilişkilerinde idari kültürün rollerine ne ölçüde yansıdığını ve sömürge dönemi politikalarının yeniden sömürgeleştirme ile ne ölçüde ilişkili olduğunu tespit etmektir. Çalışma, sömürge dönemindeki tartışmaların baskın temalarının bağımsızlık sonrası liderlerin tutum ve politikalarına nasıl yansıdığını incelemektedir. Sonuç olarak bu çalışma, sömürgecilere karşı başlayan bağımsızlık hareketlerine rağmen, yeniden sömürgeleştirme sürecindeki benzer bir deneyimin, millileştirme ile ilgili belirli politikaların ve tartışmaların hakimiyetine yansıdığını ileri sürmektedir. Bu bağlamda makale, benzer tarihsel geçmişe sahip ancak farklı deneyimler yaşamış iki komşu ülke olan Botsvana ve Zimbabve'nin liderlerini karşılaştırmaktadır. Postkolonyal eleştiriye dayanan bu karşılaştırma, dekolonizasyon süreci yaşanmış olsa da, yeniden sömürgeleştirmenin devamı olarak biri olumlu diğeri olumsuz liderlik örnekleri sunduğunu ortaya koymaktadır.
Sömürgecilik Yeniden Sömürgeleştirme Liderlik Botsvana Zimbabve
This paper employs postcolonial criticism to examine the roles of leaders of independence movements in the decolonization process. The objective is to ascertain the extent to which the policies of the colonial period are reflected in the leadership understanding and roles of the administrative culture in colonist-colony-colonized relations and to what extent the policies of the colonial period are related to re-colonization. This paper examines how the dominant themes of the debates during the colonial period were reflected in the attitudes and policies of the post-independence leaders. In conclusion, this study asserts that a comparable experience in the process of re-colonization is reflected in the dominance of certain policies and debates surrounding nationalization, despite the movements of independence that originated against the colonists. In this regard, the article compares the leaders of Botswana and Zimbabwe, two neighboring countries with similar historical backgrounds but disparate experiences. This comparison, based on postcolonial criticism, has revealed that although the decolonization process has been experienced, it offers examples of leadership, one positive and the other negative, as a continuation of re-colonialism.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Afrika Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 6 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 3 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 3 Sayı: 1 |