Gözetim olgusu tarih boyunca iktidarlar tarafından bir denetim mekanizması ve güç aygıtı olarak kullanılmıştır. Kapitalizmle paralel olarak gelişen ve çeşitlenen gözetim, günümüzde yaşamın her alanına yayılan ve varlığı kitlelerce normal kabul edilen bir iktidar aygıtıdır. Panoptikon denilen, iktidar tarafından her an görünmeden gözetlenme ve etkilenme biçimi, enformasyon teknolojilerinin gelişmesi ve bu gelişimin sonuçları ile beraber Süper-panoptikon adını almıştır. Çalışmanın amacı özellikle günümüzdeki süper-panoptik işleyişi açığa çıkartarak, egemenlerin gözetim ve denetim güçlerini nasıl kullandıklarını ortaya koymaktır. Bu amacın bir parçası olarak distopik yönler taşıyan Istakoz The Lobster ve İsyan Equilibrium filmleri, resmettikleri dünyaların toplumsal düzeni ve gözetim ağı bağlamında analiz edilmiştir. Distopik filmlerde gözetim temasının sıkça işlenmesinin sebebi tesadüf değil, gözetimin sonuçlarına dair duyulan endişedir. İçerik analizi yönteminin kullanıldığı çalışmada filmlerde negatif olarak hayat bulan gözetim ve denetimin güncel yaşamla kuvvetli şekilde benzeştiği görülmüştür. Her iki filmde de iktidarların kendi statükolarını sağlamlaştırmak için gözetim sistemlerini bireyler üzerinde etkin bir şekilde kullandıkları tespit edilmiştir. İncelenen filmlerde de güncel yaşamda da bireyler git gide edilgenleşmiş ve gözetime gönüllü biçimde dahil olmaya başlamışlardır.
Gözetim Denetim Panoptikon Süper-panoptikon Distopya Film Analizi
Surveillance has been a control mechanism and a power device used by those in power throughout the history. Surveillance, thrived and diversified paralel to the progress of capitalism, today is a power apparatus which spread over every aspect of life and presence of which is inured by them asses. The so called panopticon, form of one way constant surveillance and manipulation has turned into what can be described as a Super-panopticon with the development of information technologies. The objective of this study is to reveal the functioning of today’s super-panopticon and to describe how this control apparatus is exercised by those in power. As a part of this objective, dystopian films The Lobster and Equilibrium. The films have been analyzed in the context of the social order and surveillance network of the worlds they picture. As for the analysis results, it is seen that the surveillance and audits which are found negative in the film results resemble actual life. In both films, it occurs that potencies use surveillance systems effectively on individuals to consolidate their status quos. The reason of setting surveillance theme in the dystopic movies is not a coincidence, it is about the worries regarding the results of surveillance. In the research which has been done by using content analysis management method, surveillance and control issues which has been placed in the movies appears to show strong similarities with real life. In both movies, it has been determined that governments are effectively using surveillance methods on individuals for strengthening their status quos. Either in the movies that have been observed or in actual life, individuals have become more and more passive and taken to be inside of surveillance systems voluntarily.
Surveillance Control Panopticon Super-panopticon Dystopian Film Analysis
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ekim 2017 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ekim 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 8 Sayı: 30 |
0216 355 56 19 WhatsApp numarasıyla iletişime geçebilirsiniz.
Bu dergideki makaleler Creative Commons Atıf-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.