Dildeki bütün birimlerin bilişsel bir süreci ifade ettiği düşüncesinden -dil bir soyutlamadır, ilkesinden- hareket edilerek evrendeki bütün canlı ve cansız varlıklar adlandırılmaya çalışılmıştır. Bu adlandırmayla üretilen birimler (sözcükler), nesne ya da varlıkların kendisini değil soyutlama yoluyla oluşturulmuş olan ses ve yazı birimleri karşılamaktadır. Dilbilimde bu birimler göstergeler olarak adlandırılmaktadır. Bu göstergeler, duygu, düşünce veya diğer insanlarla paylaşılmak istenen ne varsa onların diğer insanlara aktarımını sağlamaktadır. Dildeki bu kavramların ortaya çıkışı, insanoğlunun doğal ve sosyal çevre içerisinde var olması ve onlarla çeşitli ilişkiler kurmasıyla (saymaca, iğretileme) açıklanabilir. Bu ilişkiler neticesinde duyularla algılananlar somut; algılanamayanlar ise soyut kavramlar olarak nitelendirilmektedir. Sözcüklerin soyut ya da somut olarak belirtilmesi tamamen göstergenin maddesel özelliklerine dayalı olduğu söylenebilir. Bu sebeple göstergeler yani sözcükler anlam yönünden bir soyutluk ifade etmektedir.
Soyut sözcükler, bir dilin söz varlığının gelişmişliğini, işlenmişliğini ve kavramlaştırma gücünü ortaya koyan önemli unsurlardır. Türk dilinin ilk yazılı kaynakları olan Orhun yazıtlarından itibaren soyut sözcüklerin/kavramların varlığı ve genişliği dikkat çekmektedir. Soyut kavramlar, bir dilin kültür dili özelliğine sahip olabilmesinde ölçüt olarak gösterilmekte ve dilbilgisi çalışmalarında yer bulmaktadır. Ancak sözcükbilim, anlambilim ve dilbilgisi çalışmalarında bu kavramlar farklı bakış açılarıyla değerlendirilmektedir.
Bu çalışmada, alanyazınında yapılan tanımlamalardan/çalışmalardan hareketle soyut sözcük kavramı hakkında bilgi verilmesi, Türk dilinin söz varlığında önemli bir yere sahip olan soyut sözcüklerin biçim ve anlam açısından incelenmesi, sunulan bilgilerden yola çıkılarak Türkçede soyut sözcüklerle ilgili bir tanım ve çerçeve ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Based on the idea that all units in language express a cognitive process - the principle that language is an abstraction - all living and non-living beings in the universe have been named. The units (words) produced with this naming do not correspond to the objects or entities themselves, but to the sound and writing units created through abstraction. In linguistics, these units are called signs. These signs enable the transmission of feelings, thoughts or whatever is desired to be shared with other people. The emergence of these concepts in language can be explained by the fact that human beings exist in the natural and social environment and establish various relationships with them (metaphor, metonymy). As a result of these relationships, those that are perceived by the senses are characterized as concrete concepts, while those that cannot be perceived are characterized as abstract concepts. It can be said that the specification of words as abstract or concrete is entirely based on the material properties of the sign. For this reason, signs, i.e. words, express an abstractness in terms of meaning.
Abstract words are important elements that reveal the development, processing and conceptualization power of a language's vocabulary. Since the Orkhon inscriptions, the first written sources of the Turkish language, the existence and breadth of abstract words/concepts draws attention. Abstract concepts are shown as a criterion for a language to have the characteristics of a cultural language and they find a place in grammar studies. However, these concepts are evaluated from different perspectives in lexicology, semantics and grammar studies.
In this study, it is aimed to give information about the concept of abstract word based on the definitions/studies in the literature, to examine abstract words, which have an important place in the vocabulary of Turkish language, in terms of form and meaning, and to put forward a definition and framework about abstract words in Turkish based on the information presented.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dil Çalışmaları (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2024 |
Gönderilme Tarihi | 28 Şubat 2024 |
Kabul Tarihi | 22 Nisan 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |
This work is licensed under Attribution-NonCommercial 4.0 International