Klasik Türk edebiyatı; sosyal, edebî, tarihî,
kültürel yönden büyük bir kaynak ve birikime sahiptir. Bu unsurlardan biri de
remil ilmine dair şiirdeki kullanımlardır. İnsanlar hayatları boyunca hep
geleceği merak edip onu öğrenmeyi arzulamışlardır. Bu duygu ister güvenlik
ister güç veya insanî bir merak olsun hep ön planda olan duygulardan biri
olmuştur. Âdemoğlu sevdiğinden tutun da sevmediğine, dosttan-düşmana,
iyiden-kötüye, güzelden-çirkine kadar büyü, fal, sihir gibi yasak olan ve büyük
günahlardan sayılan bu yollara çeşitli sebeplerden dolayı yönelmiştir.
Divan şairleri de bu konuya kayıtsız kalmamış ve şairler
şiirlerinde buna yer vermişlerdir. Böylece remil ilmi de kendine ait
özellikleri ve unsurlarıyla şairlerin bakış açılarıyla Divan edebiyatında yer
almıştır. Bu çalışmada dinen yasaklanan ve büyük günahlardan sayılan falcılığı
–özellikle remile- yönelik şairlerin düşünceleri, duyguları ve bu hassas konuya
nasıl değindikleri üzerinde durulacaktır. Ayrıca şairlerin; edebî zevk,
güç-otorite; merak, iyilik-kötülük, âşık-maşuk, mazmun, malzeme veya başka
hangi sebeplerden ötürü bu ilmi kullandıkları da yine göz önünde bulundurularak
ortaya koyulacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ağustos 2018 |
Gönderilme Tarihi | 20 Temmuz 2018 |
Kabul Tarihi | 29 Ağustos 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 |
This work is licensed under Attribution-NonCommercial 4.0 International