Divan şiiri,
insana dair her ayrıntıyı ihtiva eden çok zengin bir şiir geleneğidir. Bu
gelenek ilimden beslenir. Divan şairleri, aynı zamanda birer âlim ve muhtelif
mesleklere sahip kişilerdir. Divan şiiri ve ilim arasındaki ilişki birbirini
tamamlamak seviyesini geçerek ayniyet derecesi de gösterebilir. Öyle ki Osmanlıda
hemen her âlim bir tarafıyla şair, her şair de bir ölçüde âlimdir. Bu yönüyle
bakıldığında, kaleme alınan her bir edebî eserde ilmî unsurlarla karşılaşmak;
her bir ilmî eserde de edebî ürünlere rastlamak mümkündür. Şairler, sahip
oldukları birikimi edebî eserlerine özellikle de divanlarına büyük bir
titizlikle nakşetmişlerdir. Bununla birlikte, yazdıkları ilmî eserlerde de pek
çok manzum parçalara yer vermişlerdir. Şiirlerdeki bu ilmî birikimi ve ilmî
eserlerdeki manzum parçaları tespit etmek, divan şiirinin anlam dünyasının
zenginliğini gösterme açısından önemlidir.
Hoca
Tahsin Efendi, Osmanlı’nın son dönemlerinde yaşamış önemli fikir
adamlarındandır. Çeşitli bilim dallarında yazılmış pek çok eseri bulunmaktadır.
Bu eserlerin bir kısmında onun şairlik yönünü ortaya koyan manzumeler
bulunmaktadır. Esâs-ı İlm-i Hey’et de
bu eserlerden birisidir. Hoca Tahsin Efendi, bu eserinde yer alan kaside nazım
şekliyle yazılmış manzumesinde o dönemin astronomi bilgisini edebî bir üslupla
anlatmaya çalışmıştır. Çalışma kapsamında, astronomi ile ilgili bu manzume ilmî
ve edebî boyutlarıyla ele alınacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2018 |
Gönderilme Tarihi | 30 Kasım 2018 |
Kabul Tarihi | 17 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 2 Sayı: 4 |
This work is licensed under Attribution-NonCommercial 4.0 International