Milli Mücadele, İtilaf Devletleri tarafından toprak bütünlüğü tehdit edilen Türk milletinin bağımsızlık savaşının adıdır. Osmanlı Devleti bir taraftan işgalci dış güçlerle siyasi, sosyal, askeri çatışmalar içinde iken diğer taraftan bünyesinde barındırdığı milletlerin diğer soydaşlarıyla, dindaşlarıyla birleşme ve özerklik arzusunu engelleme çabasıyla büyük bir mücadele verir. Biz’i oluşturan Türklerin büyük çoğunluğunun içinde bulunduğu bu kaos sürecinde ‘öteki’ ile işbirliği yapmanın doğru olacağı yönündeki girişimler, geniş bir coğrafyaya yayılan devletin gücünü zayıflatır. Millî Mücadele’nin başarı ile sonuçlanmasını zorlaştıran bu durum, kendi milletinin kolektif çıkarlarından ve vatanından vazgeçen yozlaşmış tipleri yaratır.
Siyasi kırılmaların belirlediği var olma-yok olma savaşı sürecinde Yunan ordusunun ve onların işbirlikçilerinin toprak işgalinden sonra fiziksel, psikolojik şiddetle derinleşen uygulamaları halk hikâyelerine, türkülere yansır. Yaşanan gerçeklikten hareketle kurgusal gerçekliğe taşınan anlatılarla onların çeşitli varyantları, millî hafızayı canlandırma işlevi kazanır. Bu metinlerden biri Batı Anadolu’da Nazik/Gülnazik adlı genç kadının yaşadıklarının aktarıldığı “Gülnazik” anlatısıdır. “Gülnazik” anlatısını hikâye türünün imkânlarıyla yeniden kurgulayan Naki Tezel, Yunan zabitin Gülnazik’i Türk topraklarına tecavüzün uzantısı şeklindeki iğfali sonrasında fiziksel ve tinsel yalnızlığının daima hatırlatılacağı Atina’ya götürüşünü anlatır.
Bu çalışmada “Gülnazik” hikâyesi bağlamında Batı Anadolu’nun işgali sırasında varlık alanları zorla ellerinden alınanların yaşadığı trajedi ile kendi bireysel çıkarlarını önceleyen ötekilerin görünümleri yozlaşma, yabancılaşma, özlem temleri çerçevesinde tahlil edilecektir.
YOK
YOK
YOK
The War of Independence is the war of the Turkish people fought against the occupying Allied Powers for freedom. The Ottoman Empire was, on the one hand, in political, social and military conflicts with the occupying foreign actors while, on the other, showing a great struggle to ensure unity with the societies under the Empire sharing the same roots or religion and to prevent autonomy. In this period of chaos which most of “us” Turks experienced, the opinion that it would be more accurate to cooperate with “the other” accelerated the fall of the Empire, which expanded across a wide territory, by weakening the power. This condition which made it difficult to achieve success in the War of Independence created degenerated individuals who renounced their motherland and the collective interests of their people.
In this battle of life and death determined by political failures, the practices of the Greek army and their collaborators extending from occupation to physical and psychological violence have been reflected to folktales and folk songs. The narratives inspired from reality and represented in fiction and their variants undertook the role to revive the national memory. One of these works is the narrative known as Gulnazik. Having revised the narrative of “Gulnazik” according to the limitations of the story genre, Naki Tezel tells following the abuse of Gulnazik by the Greek officer which is an extension of the intrusion into Turkish territories, the woman is taken to Athens where she will always be reminded of physical and spiritual loneliness.
Considering the tale of “Gulnazik” by Naki Tezel, this study analyses within the framework of themes of degeneration, alienation and longing the tragedy of the people who were deprived their lands during the occupation of the Western Anatolia.
YOK
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Edebi Çalışmalar |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Proje Numarası | YOK |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ekim 2021 |
Kabul Tarihi | 29 Ekim 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 5 Sayı: 4 |
This work is licensed under Attribution-NonCommercial 4.0 International