Johan Huizinga Homo Ludens adlı kitabında bir kültür olgusu olarak oyunun doğasını ve anlamını inceler. Oyunun dil ile kurduğu ilişkiyi; hukuk, savaş, bilgelik, şiir, felsefe, sanat ile arasındaki bağı araştırır. Oyun kültürün içinde ve kültürden önce de var olan, kültüre eşlik eden bir unsurdur; kültürün temeli ve bir faktörüdür. İbadet, ritüel, ticaret, avcılık, zanaat, dans gibi faaliyetlerin kökeni oyuna dayanır. Huizinga’ya göre her oyunun kendi kuralları olur ve bu kurallarla çizilen geçici dünyanın sınırları oyun alanını belirler. Karagöz de bilmece, tören, yarışma, rekabet, mücadele, müsabaka, atışma gibi pek çok oyunsal unsuru içinde barındırır. Karagöz oyunlarında dini törenler, bayramlar, âdetler, siyasal taşlamalar, şiirler, güfteler, efsaneler, kurnazlıklar sergilenir. Huizinga’nın oyun kuramına göre bayram, efsane, yarışma, bilmece, şiir, rekabet gibi kültürü oluşturan ögeler birer oyundur. Bu bağlamda Karagöz yalnızca gölge oyunundan değil aynı zamanda dil oyunlarından, törensel oyunlardan, bilgelik oyunlarından da oluşur. Karagöz’de oyun alanı sadece perde ile sınırlı kalmaz; törenin, yarışmanın, atışmanın meydana geldiği alanlar da birer oyun alanıdır. Makalede Ünver Oral’ın Günümüzden Karagöz-Hacivat Söyleşmeleri adlı kitabında yer alan üç söyleşme (muhâvere); Bilmece, Güfte Yarışması, Soba Töreni Johan Huizinga’nın Homo Ludens adlı kitabında ele aldığı oyun kuramı çerçevesinde incelenecektir.
In his book named Homo Ludens, Johan Huizinga analyzes the nature and meaning of play/game as a cultural phenomenon. He investigates the connection between play and law, war, wisdom, poetry, philosophy, art and the relationship of play with language. Play is an element that accompanies culture, and existing in and before culture; it is the basis and a factor of culture. The roots of activities such as worship, ritual, trade, hunting, crafts, dance are based on play. According to Huizinga, each play has its own rules and the boundaries of the temporary world drawn with these rules determine the playing field. Karagöz includes many play elements such as riddles, ceremonies, competitions, rivalry, race and squable. In Karagöz plays, religious ceremonies, holidays, customs, political satires, poems, lyrics, myths and cunnings are exhibited. According to Huizinga’s game theory, elements that make up culture such as festivals, legends, competitions, riddles, poetry and competition are games. In this context, Karagöz is not only a shadow play, but also includes language plays, ritual plays, and wisdom plays. In Karagöz, the playing field is not determined only by the curtain; the borders where the rules of ceremony, competition and poetry are drawn are also separete playgrounds. In this study, three discourses from Ünver Oral’s book named Günümüzden Karagöz-Hacivat Söleşmeleri are analyzed within the frame of Johan Huizinga’s game theory from his book Homo Ludes.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Edebi Çalışmalar |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 18 Temmuz 2021 |
Kabul Tarihi | 2 Eylül 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 5 Sayı: 4 |
This work is licensed under Attribution-NonCommercial 4.0 International