ظهر علم النّحو العربي في نهاية القرن الأول للهجرة، بعدما دعت الحاجة إليه كونه الضّابط للغة وحافظها من اللحن، واكتملت أصوله على أيدي النّحويين في القرن الثّاني، والمعروف أنّ حركة التّرجمة لآثار اليونان بدأت منذ القرن الأول للهجرة بجهود السّريان، الّذين سبق لهم أن ترجموا هذه الآثار إلى لغتهم. وفي نهاية القرن الثّاني للهجرة ترجمت بعض كتب أرسطو في المنطق، واتّصل المعتزلة بها، وتأثّرت بها بحوثهم، وانتقل تأثيرها إلى الدّراسات النّحويّة، ولقد كانت البيئة الفكريّة وقتها مؤلّفة من المتكلّمين والفقهاء والنّحاة، وكان طبيعيّاً أن يُعنى جميع هؤلاء بالتّيارات الثّقافيّة الوافدة وخاصّة منطق أرسطو، فالمتكلّمون اهتمّوا بمنطق أرسطو، وكان لهم مواقفهم الخاصّة، وأصولهم الفكريّة مع بعض التّأثّر بمضمون الفكر المنطقي اليوناني، كذلك كان للفقهاء أصولهم في البحث والجدل والمناظرة. في هذه البيئة الفكريّة نشأ الدّرس النّحوي ووضعت أصوله، فقدّم الدّارسون المحدثون أبحاثاً ودراسات ضمّت في ثناياها عرضاً لآراء ووجهات نظر متباينة حول علم أصول النّحو العربي، وأمّا بعض من المستشرقين والباحثين العرب قالوا تأثّر النّحو العربي بالمنطق اليوناني، وفئة ثانية أنكرت هذا التّأثّر، وذكرت أنّ النّحو العربي ظهر في عزلة تامّة عن المؤثّرات الأجنبيّة، وفئة ثالثة آثرت التّوسّط
النّحو العربي النّحاة المتكلّمون المؤثّرات الثّقافيّة منطق أرسطو المؤثّرات الفكريّة
The science of Arabic Grammar (an-naḥw) emerged at the end of the first century to record the language and keep it away from mistakes. This science was put in a complete system by syntax scholars in the second century. At the end of the second century of Hijri, some books of Aristotle about logic were translated, and Mutezile was also influenced by these studies. This effect had been also felt in an-naḥw studies. At that time, the academic environment was composed of theologians, fiqh scholars and grammarians. It was quite natural that these circles were influenced by the popular cultural trends of the time, and especially by the Aristotelian logic. The mutakallimun gave importance to Aristotelian logic. Likewise, it is seen that fiqh scholars have their own system of reseach theological dialectic and debate. The science of an-naḥw was born in such an environment and created its rules. Modern researchers have produced studies that work through what is said about the method of an-naḥw. However, some orientalists and Arab researchers expressed that an-naḥw was influenced by Greek dialect, and another group opposed this view and alleged that the Arabic grammar was born in an environment that can be considered as away from foreign influences. A third group preferred a middle way between these two views. This study aims to reveal the originality of the Arabic nahw and that it has not been compiled from the science of logic.
Arabic Grammar Grammarians Mutakallimūn Cultural Effects Ideological Influences Orientalists Aristotelian Logic
Nahiv ilmi, dili kayıt altına almak ve onu hatalardan uzak tutmak amacıyla hicri birinci yüzyılın sonlarında ortaya çıkmıştır. İkinci yüzyılda da bu ilim nahivciler tarafından tam bir sisteme oturtulmuştur. Bilindiği üzere Yunan eserlerinin Arapçaya çeviri faaliyeti çok daha önceleri bu kitapları Süryaniceye çeviren Süryanilerin katkısıyla hicrî birinci yüzyılda başlamıştır. Hicrî ikinci yüzyılın sonunda ise Aristo’nun Mantık ilmine dair bazı kitapları da tercüme edilmiş ve Mutezile de bu çalışmaların etkisi altına girmiştir. Bu etki nahiv çalışmalarında da kendini hissettirmiştir. O dönemde akademik çevreyi kelamcı, fıkıhçı ve gramerciler oluşturuyordu. Bu çevrelerin dönemin popüler olan kültürel akımlarından ve özellikle de Aristo mantığından etkilenmesi gayet doğaldı. Kelamcılar Aristo mantığına önem verdiler ve temel yaklaşımlarına bağlı kalarak özgün duruşlarını muhafaza etmekle beraber Yunan düşüncesinden de etkilenmişlerdir. Aynı şekilde fıkıhçıların da araştırma, cedel ve münazara konularında kendilerine ait bir sistemleri olduğu görülmektedir. Nahiv ilmi de böyle bir çevrede doğmuş ve kurallarını oluşturmuştur. Modern araştırmacılar, nahiv usulü hakkında söylenenleri etraflıca irdeleyen çalışmalar ortaya koymuşlardır. Ancak bazı oryantalistlerle bazı Arap araştırmacılar nahiv ilminin Yunan mantığından etkilendiğini ifade etmiş diğer bir grup ise bu görüşe karşı çıkmış ve Arap gramerinin yabancı etkilerden uzak sayılabilecek bir ortamda doğduğunu iddia etmişlerdir. Üçüncü bir grup ise bu iki görüş arasında orta bir yol tercih etmiştir. Bu çalışma, Arap nahvinin orijinalitesini ve mantık ilminden derlenmemiş olduğunu ortaya koymayı hedeflemektedir.
Arap Grameri Gramerciler Kelamcılar Kültürel Tesirler Aristo Mantığı Fikri Tesirler Oryantalistler
Birincil Dil | Arapça |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 9 |