İslam dininin farklı şekillerde
yorumlanmasından dolayı farklı tarikatlar ortaya çıkmıştır. Bu tarikatlaşma
Moğollar döneminde daha da yaygınlaşmıştır ki, bunun da en önemli sebebi Moğol
saldırıları nedeniyle insanların maddi
varlıklarının talan edilmesinin yanında manevi olarak da zulümlere maruz
kalmasıdır. Manevi yönden baskı altında kalan insanlar çareyi dinî tarikatlara
daha da sıkı şekilde bağlanmakta görmüş ve bu yöneliş de yeni tarikatların
ortaya çıkmasına vesile olmuştur. Bu tarikatlar arasında Safiyüddin İshak
Erdebili tarafından Güney Azerbaycan’ın Erdebil şehrinde temelleri atılan
Safeviyye tarikatı kendi devletini kurabilmiş olması nedeniyle farklı bir yere
sahiptir.
Zamanla etki çevresini genişleten tarikat Şeyh Haydar’ın liderliğiyle beraber Kızılbaş tarikatı olarak ünlenmiş ve tarihte derin izler
bırakmıştır. Genel olarak tarikata bağlananlar Halk İslamı’nın yaygın olduğu
bölgelerde yaşayan ahali olmuş, özellikle Anadolu’da bu tarikatın şeyhleri
büyük rağbet görmüştür. Böylece Kızılbaş tarikatı Anadolu’nun yarıgöçmen
Türkleri arasında yayılabilmiştır. Halk İslamı’nın taşıyıcıları olan
Türkmenlerin Kızılbaşlığa çok kolay bağlanmasının sebebi Kızılbaşlık ideolojisi
ile Halk İslamı’nın prensiplerinin birbirine benzerliği olmuştur. Halk
İslamı’na dayanan Kızılbaşlığın hâlen
Anadolu’da yayılmış en önemli
tarikatlarından biri olan Aleviliğin ecdadı olması nedeniyle konu günümüzde de
güncelliğini muhafaza etmektedir. Bu
sebeple makalede Halk İslamı, onun nereden kaynaklandığı ve temel prensipleri
hakkında malumatlar yer almış ve Halk İslamı ile Kızılbaşlığın ortak yönleri
araştırılmıştır. Makalenin sonuç bölümünde bu bağlılığın nedenleri tahlil
edilmiştir.
Safeviyye tarikatı Anadolu türkmenleri Halk İslamı Kızılbaşlık
Different tariqas have emerged due to the diverse
interpretation of Islam. This tariqa movement gained considerable strength in
the Mongol era, because people were subjected to not only material but also
spiritual persecution as a result of Mongolian raids. The spiritually oppressed
people found the solution in belonging even tighter to religious orders, which
led to the emergence of newer tariqas. Among these tariqas, the Safaviyya
Tariqa, founded by Safiaddin Ishak Ardebili in the City of Ardabil, South
Azerbaijan, has a special place as a tariqa as it founded its own State. Widening
its influence over time, the tariqa became famous as the Kizilbash Tariqa with
the leadership of Sheikh Haydar and left deep traces in history. In general,
the people belonging to this tariqa were those living in the regions where the
folk Islam was widespread. The sheikhs of this tariqa became popular especially
in Anatolia. Thus, the Kizilbash Tariqa spread among the semi-migratory Turks
of Anatolia. The reason why the Turkmen, the bearers of folk Islam, were
committed to the Kizilbash Tariqa was the similarity between the Kizilbash
ideology and the principles of folk Islam. This issue is still relevant because
Kizilbashism, based on folk Islam, is an ancestor of Alevism, one of the most
important tariqas in Anatolia. Thus, the article tries to provide information
about folk Islam, its origins and basic principles, while exploring the common
issues of folk Islam and Kizilbashism.
Safaviyya Tariqa Turkmens of Anatolia Folk Islam Kizilbashism
Bölüm | Tüm Sayı |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Aralık 2017 |
Gönderilme Tarihi | 19 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 4 Sayı: 8 |
MAKALE DEĞERLENDİRME SÜRECİ
Yazar tarafından gönderilen bir makale, gönderim tarihinden itibaren 10 gün içinde dergi sekreteri tarafından makalenin, telif sözleşmesinin ve benzerlik raporunun (Turnitin programı) eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden incelenir. İstenilen bu dosyalar eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilmiş ise makale; ikinci aşamada derginin yayın çizgisine uygun olup olmadığı yönünden değerlendirilir. Bu süreçte makale yayın çizgisine uygun değilse yazara iade edilir. Makale yayın çizgisine uygun ise şablona uygun bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden değerlendirilir. Şayet makale şablona uyarlanıp gönderilmemiş ise değerlendirme sürecine alınmaz. Bu süreçte yazarın derginin belirlediği şartlara uygun bir şekilde sisteme makale yüklemesi beklenir. Makale şablona uygun bir şekilde hazırlanıp gönderilmiş ise son aşamada makale derginin yayın ilkeleri, yazım kuralları, öz, abstract, extented abstract, kaynakça gösterimi vb. yönlerden incelenir. Bu ayrıntılarda makalede bir sorun varsa yazarın bu hususları tamamlaması istenir ve verilen süre içerisinde eksiksiz bir şekilde yeniden makaleyi göndermesi istenir.
Tüm bu aşamaları geçen makale, editör tarafından bilimsel yeterliliğinin denetlenmesi amacıyla ikinci 7 günlük süre içerisinde çalışmaya uygun iki hakeme değerlendirmeleri için gönderilir. Hakemlerin değerlendirme süreleri 15 gündür. Bu süre zarfında hakemlik görevini tamamlamayan bir hakem olursa ilgili hakeme değerlendirmeyi tamamlaması için 7 günlük ek süre verilebilir. Bu süre zarfında hakem görevini yerine getirmezse yerine yeni bir hakem ataması yapılır. En az iki hakemden gelen raporlar olumlu ise makale yayın aşamasına alınır. Hakem raporlarından birisi olumlu diğeri olumsuz ise makale üçüncü bir hakeme gönderilir. Üçüncü hakem raporu da olumsuz ise makale ret edilir. Üçüncü hakemin değerlendirmesi olumlu ise makaleyle ilgili hakem raporları dergi alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından incelenir. Makalenin yayınlanmasıyla ilgili nihai karar alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından verilir. Hakem raporlarının yetersiz ve tatmin etmekten uzak olması veya İngilizce editör tarafından abstract ve extented abstract’ın yetersiz görülmesi hallerinde de yine makaleyle ilgili son karar Editörler Kurulu tarafından verilir. Tüm bu aşamalardan geçen bir makale en yakın sayıya yayınlanmak üzere eklenir. İlgili sayıda yer kalmaması halinde makalenin yayımı bir sonraki sayıya kaydırılır. Bu durumda ve tüm değerlendirme sürecinde yazar isterse makalesini geri çekme hakkına sahiptir. Ancak bu durumu dergiye bildirmesi gerekir. Makale gönderim tarihinden makalenin yayına kabul tarihine kadar tüm bu işlemler için ortalama 3 aylık bir süre öngörülmektedir.