Sürdürülebilir bir büyüme için istikrarlı
ve güçlü bir bankacılık sektörünün varlığı zorunlu olmakla birlikte, bankaların
da güven veren bir ekonomik ortamda sağlıklı işleyebilmeleri, banka ve makroekonomik
performans göstergelerinin sağlıklı olmasına bağlıdır. Türkiye ekonomisi finansal
serbestleşme sürecinin ardından 1994 yılında ilkini yaşadığı finansal krizi
takiben 1997 Asya krizinden etkilenmiş, 2001 Bankacılık, 2008 Global krizi ve
2018 Ağustos ayında da kur dalgalanması yaşamıştır. Türkiye’nin bu dönemlere ilişkin
verileri incelendiğinde, bankaların ve makroekonominin performans göstergelerinde
sürekli bir dalgalanma gözlemlenmektedir. Bu dalgalanmalar dolayısıyla ortaya
çıkan olumsuzluklar bankacılık sektörüne getirilen yeni düzenlemelerle ortadan
kaldırılmaya çalışılmıştır. Bu çalışmada 1990 sonrası Türk Bankacılık sektörü aktif
kârlılığı ile makroekonomik performans ve bankacılık sektörü finansal
göstergeleri arasındaki uzun dönem ilişki araştırılmıştır. Türk Bankalar
Birliği tarafından sunulan yıllık bilanço verileri ile TÜİK 1990-2017 yıllık verilerinin
kullanıldığı çalışmada, bankaların aktif kârlılığı ile makroekonomik performans
ve sektörel finansal göstergeler arasında uzun dönem eşbütünleşme ilişkisi
bulunmuştur. Ayrıca bankaların aktif
kârlılığı ile sektörel
finansal göstergeleri arasında karşılıklı çift yönlü nedensellik ilişkisi
mevcutken, makroekonomik performans ve sektörel finansal göstergeler arasında
böyle bir ilişki belirlenememiştir. Bununla birlikte banka aktif kârlılığından,
makroekonomik performansa doğru tek yönlü bir ilişki tespit edilmiştir.
Türk bankacılık sektörü makroekonomik performans endeksi bankacılık sektörü finansal gösterge endeski VAR eşbütünleşme
Although the strong and stable banking sector is essential for sustainable growth, having stable and sound banking financial indicators and macroeconomic performance indicators is also important for the banks to function properly in a reliable economic environment. 1Following the implementation of financial liberalization policies, the Turkish economy faced its first financial crisis in 1994, had been affected from the Asian crisis in 1997, and had suffered from 2001 Banking and 2008 Global crisis and from the 2018 August foreign exchange volatility. Examination of the Turkish data for the period, it is observed that there are lots of sharp and sustained fluctuations in the banking and macroeconomic performance indicators. To overcome the economic problems emerged from these fluctuations, new regulations were introduced to the banking sector. This study investigates the long-term relationship between return on assets, macroeconomic performance and financial indicators of the banking sector. The annual balance sheet data obtained from the Turkish Banking Association and the annual data of TURKSTAT over the period 1990-2017 are used in this study. The results indicates that there is a long-term cointegration relationship between banks' return on assets and macroeconomic performance and sectoral financial indicators indices. The results show that while there is no causal relationship between macroeconomic performance indicators and sectoral financial indicators, there is a two-way Granger causality relationship among banking profitability and sectoral financial indicators. However, the results indicate that there exists a one-way Granger causality relationship running from the banking sector profitability to macroeconomic performance index.
Turkish Banking Sector Macroeconomic Performance İndex Banking Sector Financial Index VAR Cointegration
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tüm Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Mayıs 2019 |
Gönderilme Tarihi | 17 Nisan 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 6 Sayı: 11 |
MAKALE DEĞERLENDİRME SÜRECİ
Yazar tarafından gönderilen bir makale, gönderim tarihinden itibaren 10 gün içinde dergi sekreteri tarafından makalenin, telif sözleşmesinin ve benzerlik raporunun (Turnitin programı) eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden incelenir. İstenilen bu dosyalar eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilmiş ise makale; ikinci aşamada derginin yayın çizgisine uygun olup olmadığı yönünden değerlendirilir. Bu süreçte makale yayın çizgisine uygun değilse yazara iade edilir. Makale yayın çizgisine uygun ise şablona uygun bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden değerlendirilir. Şayet makale şablona uyarlanıp gönderilmemiş ise değerlendirme sürecine alınmaz. Bu süreçte yazarın derginin belirlediği şartlara uygun bir şekilde sisteme makale yüklemesi beklenir. Makale şablona uygun bir şekilde hazırlanıp gönderilmiş ise son aşamada makale derginin yayın ilkeleri, yazım kuralları, öz, abstract, extented abstract, kaynakça gösterimi vb. yönlerden incelenir. Bu ayrıntılarda makalede bir sorun varsa yazarın bu hususları tamamlaması istenir ve verilen süre içerisinde eksiksiz bir şekilde yeniden makaleyi göndermesi istenir.
Tüm bu aşamaları geçen makale, editör tarafından bilimsel yeterliliğinin denetlenmesi amacıyla ikinci 7 günlük süre içerisinde çalışmaya uygun iki hakeme değerlendirmeleri için gönderilir. Hakemlerin değerlendirme süreleri 15 gündür. Bu süre zarfında hakemlik görevini tamamlamayan bir hakem olursa ilgili hakeme değerlendirmeyi tamamlaması için 7 günlük ek süre verilebilir. Bu süre zarfında hakem görevini yerine getirmezse yerine yeni bir hakem ataması yapılır. En az iki hakemden gelen raporlar olumlu ise makale yayın aşamasına alınır. Hakem raporlarından birisi olumlu diğeri olumsuz ise makale üçüncü bir hakeme gönderilir. Üçüncü hakem raporu da olumsuz ise makale ret edilir. Üçüncü hakemin değerlendirmesi olumlu ise makaleyle ilgili hakem raporları dergi alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından incelenir. Makalenin yayınlanmasıyla ilgili nihai karar alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından verilir. Hakem raporlarının yetersiz ve tatmin etmekten uzak olması veya İngilizce editör tarafından abstract ve extented abstract’ın yetersiz görülmesi hallerinde de yine makaleyle ilgili son karar Editörler Kurulu tarafından verilir. Tüm bu aşamalardan geçen bir makale en yakın sayıya yayınlanmak üzere eklenir. İlgili sayıda yer kalmaması halinde makalenin yayımı bir sonraki sayıya kaydırılır. Bu durumda ve tüm değerlendirme sürecinde yazar isterse makalesini geri çekme hakkına sahiptir. Ancak bu durumu dergiye bildirmesi gerekir. Makale gönderim tarihinden makalenin yayına kabul tarihine kadar tüm bu işlemler için ortalama 3 aylık bir süre öngörülmektedir.