The relationship between religion and politics has displayed itself through the process of the presence of humanity and the religion has caused deep-rooted changes in the structure of politics since it appeared, and also politics has affected the religion regarding its change and transformation. The relationship between religion and politics has been related to humanity individually,socially and in terms of class-division and has been deeply affected their lives. Political Islam has been formed in the context of political and social problems and developments of that period, on the basis of deep historical background of Islam. In the 19th Century, with the increasing relationship between the Islamic society and Western society and the crushing of Islamic societies’ under the power of the West because of war defeats, political islam first came up with the idea of “saving the state” and it has been changed and transformed according to the political conditions of each period since the time it came forward. This trend, which had emerged during the last period of the Ottoman Empire, showed itself first in the distant regions of the Empire. This also had been used by the Ottoman Empire as a political tool to keep the state standing. With the establishment of the Republic, it could not fit itself in the system because of the secular practices and rigid sanctions of the founders of the regime and it has made its presence felt within the congregations and sects, in the areas far from the center, until the end of the single-party term. Even though there were some attempts of establishing Political Islamist party in the comfort environment which provided by the multiparty era, they would be expected to wait until 1970 in order to found the first institutionalized party. From now on in the Turkish political life, the people who represent political Islam gathered themselves under the umbrella of the mainstream National Opinion and began to spread their activities under this roof. After losing its base to the innovative personnel and to a new party by the departure of its own innovative teams inside the National Opinion, National Opinion returned to its own self thoughts and to its first time discourses. The newly established Justice and Development Party, by drawing the impression of being a harmonious mass party to the system, has evolved into a fundamental structure that comprise different tendencies rather than being solely Political Islamist Party
Din ve siyaset ilişkisi insanlığın var olma süreciyle kendini göstermiş ve ortaya
çıktığı andan itibaren gerek din siyasetin yapısında köklü değişikliklere sebep olmuş, gerekse
siyaset dinin değişim ve dönüşümlerine etki etmiştir. Din ve siyaset ilişkisi insanlığı
bireysel, sınıfsal ve toplumsal olarak çok yakından ilgilendirmiş ve hayatlarını derinden
etkilemiştir. Siyasal İslam İslam’ın derin tarihsel birikiminin oluşturduğu temelde, dö-
nemin siyasal, sosyal sorunları ve gelişmeleri çerçevesinde şekillenmiştir. 19.yüzyılda
Batı toplumlarıyla İslam toplumlarının ilişkilerinin artması ve İslam toplumlarının aldığı
savaş yenilgileriyle Batı’nın gücü altında ezilmesiyle, ilk olarak “devleti kurtarma” fikriyle
ortaya çıkmış ve ortaya çıktığı tarihten itibaren dönemin siyasal koşullarına göre
değişim ve dönüşüm içerisinde olmuştur. Osmanlı devletinin son döneminde ortaya çıkan
bu akım ilk olarak imparatorluğun uzak bölgelerinde kendisini göstermiştir. Osmanlı imparatorluğu
tarafından da devleti ayakta tutacak bir siyasi aygıt olarak da kullanılmıştır.
Cumhuriyetin kurulması ile birlikte rejimi kuran kadroların laik uygulamaları ve sert
yaptırımları yüzünden sistem içerisinde kendisine yer bulamamış ve tek partili sürecin sonuna
kadar yer altına çekilerek cemaat ve tarikatlar bünyesinde, merkezden uzak bölgelerde
varlığını hissettirmiştir. Çok partili dönemin sağladığı rahatlık ortamında ilk siyasal
İslamcı parti denemeleri yapılsa da kurumsallaşmaya dönük ilk siyasi parti için 1970
yılı beklenecekti. Bundan sonraki süreçte Türk siyasal hayatı içerisinde, siyasal İslam’ı
temsil eden ana akım Milli Görüş çatısı altında toplanmış ve örgütlenme faaliyetlerini
bu çatı altında temellendirerek yaymaya başlamıştır. Milli Görüş içerisinde ki yenilikçi
kadroların bu çatıyı terk etmesiyle tabanını yenilikçi kadrolara ve yeni bir partiye kaptıran
Milli Görüş kendi öz düşüncesine ve yola çıktığı ilk günlerde ki söylemlerine geri
dönmüştür. Yeni kurulan Adalet ve Kalkınma Partisi ise sistem içerisinde uyumlu bir kitle
partisi izlenimi çizerek siyasal İslamcı bir parti olmaktan çok daha öteye farklı eğilimleri
içinde barındıran muhafazakâr bir yapıya dönüşmüştür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tüm Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Nisan 2015 |
Gönderilme Tarihi | 1 Nisan 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 2 Sayı: 3 |
MAKALE DEĞERLENDİRME SÜRECİ
Yazar tarafından gönderilen bir makale, gönderim tarihinden itibaren 10 gün içinde dergi sekreteri tarafından makalenin, telif sözleşmesinin ve benzerlik raporunun (Turnitin programı) eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden incelenir. İstenilen bu dosyalar eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilmiş ise makale; ikinci aşamada derginin yayın çizgisine uygun olup olmadığı yönünden değerlendirilir. Bu süreçte makale yayın çizgisine uygun değilse yazara iade edilir. Makale yayın çizgisine uygun ise şablona uygun bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden değerlendirilir. Şayet makale şablona uyarlanıp gönderilmemiş ise değerlendirme sürecine alınmaz. Bu süreçte yazarın derginin belirlediği şartlara uygun bir şekilde sisteme makale yüklemesi beklenir. Makale şablona uygun bir şekilde hazırlanıp gönderilmiş ise son aşamada makale derginin yayın ilkeleri, yazım kuralları, öz, abstract, extented abstract, kaynakça gösterimi vb. yönlerden incelenir. Bu ayrıntılarda makalede bir sorun varsa yazarın bu hususları tamamlaması istenir ve verilen süre içerisinde eksiksiz bir şekilde yeniden makaleyi göndermesi istenir.
Tüm bu aşamaları geçen makale, editör tarafından bilimsel yeterliliğinin denetlenmesi amacıyla ikinci 7 günlük süre içerisinde çalışmaya uygun iki hakeme değerlendirmeleri için gönderilir. Hakemlerin değerlendirme süreleri 15 gündür. Bu süre zarfında hakemlik görevini tamamlamayan bir hakem olursa ilgili hakeme değerlendirmeyi tamamlaması için 7 günlük ek süre verilebilir. Bu süre zarfında hakem görevini yerine getirmezse yerine yeni bir hakem ataması yapılır. En az iki hakemden gelen raporlar olumlu ise makale yayın aşamasına alınır. Hakem raporlarından birisi olumlu diğeri olumsuz ise makale üçüncü bir hakeme gönderilir. Üçüncü hakem raporu da olumsuz ise makale ret edilir. Üçüncü hakemin değerlendirmesi olumlu ise makaleyle ilgili hakem raporları dergi alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından incelenir. Makalenin yayınlanmasıyla ilgili nihai karar alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından verilir. Hakem raporlarının yetersiz ve tatmin etmekten uzak olması veya İngilizce editör tarafından abstract ve extented abstract’ın yetersiz görülmesi hallerinde de yine makaleyle ilgili son karar Editörler Kurulu tarafından verilir. Tüm bu aşamalardan geçen bir makale en yakın sayıya yayınlanmak üzere eklenir. İlgili sayıda yer kalmaması halinde makalenin yayımı bir sonraki sayıya kaydırılır. Bu durumda ve tüm değerlendirme sürecinde yazar isterse makalesini geri çekme hakkına sahiptir. Ancak bu durumu dergiye bildirmesi gerekir. Makale gönderim tarihinden makalenin yayına kabul tarihine kadar tüm bu işlemler için ortalama 3 aylık bir süre öngörülmektedir.