Etiyopya’nın dış politika ve son birkaç on yıllık stratejisi ‘Batı-merkezli’ ve son
derece menkulleştirilmiş yaklaşımlar ile karakterize edilmiştir. Aynı zamanda devlet dışı
aktörlerin katılımını marjinal bir devlet durumuna ilişki hakim oldu. 1980’lerin sonlarında Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin eski Birliği’nin çöküşü ve Soğuk Savaş döneminin ardından son Etiyopya politik ekonomisinde önemli bir dönüşüme yol açtı. 1991
yılında, büyük ölçüde etnik ve bölgesel temelli gerilla grupları güç askeri kaldırıldı ve
geç Etiyopya Halkın Devrimci Demokratik Cephesi (EPRDF) kurdu. Öncekilerden farklı
olarak, Soğuk Savaş sonrası dönemi Etiyopya’nın dış politika ve strateji ortakları çeşitlendirmeye yanı sıra nişan alan için çaba ile karakterize edilmiştir. Yaygın yerel siyasetin
demokratikleşmesi sürecini destekleyen ve stratejik ticaret müzakereleri, yardım ve doğrudan yabancı yatırım yoluyla ekonomik kısıtlamalar ele, EPRDF dış politika ve strateji
belgesinin gerekçesinde görüldüğü üzere öncelikli alanlar olarak vurgulanır. Ayrıca, Çin,
Hindistan, Türkiye, Brezilya, Malezya ve Körfez ülkeleri gibi Batılı olmayan güçler Soğuk Savaş sonrası dönemde Etiyopya ana dış ilişki ortak oldu. Angajman bu yeni formu,
‘Güney-Güney işbirliği’ çerçeve çalışması kapsamında, koşulluluk dayanmaz iki yönlü
veya eşit ortağı ilişkisi ile karakterizedir. Diğer Batılı olmayan güçler, Türkiye’nin sosyo-kültürel ve tarihsel derinliği ile karşılaştırıldığında, özel çaba pratik Etiyopya ekonomik kalkınma ve yoksulluğun azaltılması çabalarına yardımcı olmak için Afrika ve taahhütlerini sorunlu Etiyopya bölgesinde ve Afrika Boyunuzu barış ve istikrarı korumak için
onu bir tercih dış politika ortağı yapmaktadır
Ethiopia’s foreign policy and strategy of the past several decades was characterized by ‘western-centric’ and highly securitized approaches. It was also dominated by a state to state relationship that marginalized the participation of non-state actors. The collapse of the former USSR in the late 1980s and the subsequent end of the Cold War era led to a significant transformation in the political economy of Ethiopia. In 1991 the largely ethnic and regional based guerrilla groups removed the military from power and established the late Ethiopian People’s Revolutionary Democratic Front (EPRDF). Unlike its predecessors, the post-Cold War era Ethiopia’s foreign policy and strategy has been characterized by the effort to diversify its partners as well as area of engagement. As it is widely observed in the rationale of the EPRDF’s foreign policy and strategy document, supporting the democratization process of the local politics and addressing economic constraints through strategic trade negotiations, aid and foreign direct investment are highlighted as priority areas. Furthermore, non-western powers such as China, India, Turkey, Brazil, Malaysia and the oil reach Gulf States became the main external relation partners of Ethiopia in the post-Cold War period. This new form of engagement, under the frame work of the ‘South-South cooperation’, is characterized by a two-way or equal partner relationship that doesn’t rely on conditionality. As compared to the other non-western powers, Turkey’s socio-cultural and historical depth, its special effort to maintain peace and stability in the troubled Ethiopian region and Horn of Africa and its commitments to practically assist the economic development and poverty reduction efforts of Ethiopia make her a preferred foreign policy partner
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Tüm Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 9 Nisan 2015 |
Gönderilme Tarihi | 9 Nisan 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 2 Sayı: 3 |
MAKALE DEĞERLENDİRME SÜRECİ
Yazar tarafından gönderilen bir makale, gönderim tarihinden itibaren 10 gün içinde dergi sekreteri tarafından makalenin, telif sözleşmesinin ve benzerlik raporunun (Turnitin programı) eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden incelenir. İstenilen bu dosyalar eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilmiş ise makale; ikinci aşamada derginin yayın çizgisine uygun olup olmadığı yönünden değerlendirilir. Bu süreçte makale yayın çizgisine uygun değilse yazara iade edilir. Makale yayın çizgisine uygun ise şablona uygun bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden değerlendirilir. Şayet makale şablona uyarlanıp gönderilmemiş ise değerlendirme sürecine alınmaz. Bu süreçte yazarın derginin belirlediği şartlara uygun bir şekilde sisteme makale yüklemesi beklenir. Makale şablona uygun bir şekilde hazırlanıp gönderilmiş ise son aşamada makale derginin yayın ilkeleri, yazım kuralları, öz, abstract, extented abstract, kaynakça gösterimi vb. yönlerden incelenir. Bu ayrıntılarda makalede bir sorun varsa yazarın bu hususları tamamlaması istenir ve verilen süre içerisinde eksiksiz bir şekilde yeniden makaleyi göndermesi istenir.
Tüm bu aşamaları geçen makale, editör tarafından bilimsel yeterliliğinin denetlenmesi amacıyla ikinci 7 günlük süre içerisinde çalışmaya uygun iki hakeme değerlendirmeleri için gönderilir. Hakemlerin değerlendirme süreleri 15 gündür. Bu süre zarfında hakemlik görevini tamamlamayan bir hakem olursa ilgili hakeme değerlendirmeyi tamamlaması için 7 günlük ek süre verilebilir. Bu süre zarfında hakem görevini yerine getirmezse yerine yeni bir hakem ataması yapılır. En az iki hakemden gelen raporlar olumlu ise makale yayın aşamasına alınır. Hakem raporlarından birisi olumlu diğeri olumsuz ise makale üçüncü bir hakeme gönderilir. Üçüncü hakem raporu da olumsuz ise makale ret edilir. Üçüncü hakemin değerlendirmesi olumlu ise makaleyle ilgili hakem raporları dergi alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından incelenir. Makalenin yayınlanmasıyla ilgili nihai karar alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından verilir. Hakem raporlarının yetersiz ve tatmin etmekten uzak olması veya İngilizce editör tarafından abstract ve extented abstract’ın yetersiz görülmesi hallerinde de yine makaleyle ilgili son karar Editörler Kurulu tarafından verilir. Tüm bu aşamalardan geçen bir makale en yakın sayıya yayınlanmak üzere eklenir. İlgili sayıda yer kalmaması halinde makalenin yayımı bir sonraki sayıya kaydırılır. Bu durumda ve tüm değerlendirme sürecinde yazar isterse makalesini geri çekme hakkına sahiptir. Ancak bu durumu dergiye bildirmesi gerekir. Makale gönderim tarihinden makalenin yayına kabul tarihine kadar tüm bu işlemler için ortalama 3 aylık bir süre öngörülmektedir.