This study was carried out to examine the mobbing perceptions of employees at Çukurova University (ÇU) and whether this perception differs depending on gender, title or marital status. Although mobbing is a very old concept, people's awareness of the issue is very low, especially in our country. This is clearly demonstrated by the survey. Although s/he gave a positive answer to the detailed questions on the Likert-type scale about the existence of psychological pressures s/he was exposed to, there were quite a lot of data stating that s/he was not subject to mobbing. Unconscious responses, emotions hidden for promotion and the presence of incorrect answers due to fear were frequently encountered in individual interviews. With this three-part questionnaire study, 146 women and 162 men were interviewed, consisting of 33 professors, 15 associate professors, 23 assistant professors, 14 lecturers, 52 research assistants, 9 instructers, 162 administrative staff. However, although there is no significant difference between exposure to mobbing and gender in statistical analysis, the results incidate that female academicians are more disadvantaged than men in many aspects. In terms of the gender perspective, because it is one of the occupations considered suitable for women, the number of women academics in Turkey is above the world average (YÖK, 2020). In the findings of the research at ÇU, which is one of the universities that increased this average, it is also surprising that women are seen to be disadvantaged.
Bu çalışma, Çukurova Üniversitesi’ndeki çalışanların mobing mağduriyet algılarının cinsiyet karşısında değişimini görmek amacıyla yapılmıştır. Mobing çok eski bir kavram olmasına rağmen özellikle ülkemizde insanların konuya ilişkin farkındalıkları oldukça düşüktür. Bunu ise yapılan anket açıklıkla gözler önüne sermektedir.
Zira ayrıntılı sorularda maruz kaldığı psikolojik baskıların varlığına ilişkin olumlu yanıt vermesine rağmen mobinge uğramadığını ifade eden oldukça fazla sayıda veriye rastlanmıştır. Bilinçsiz verilen yanıtlar, yükselme için saklanan duygular ve korku nedeniyle oluşan doğru olmayan cevapların varlığı da bireysel görüşmelerde sıklıkla rastlanmıştır.
3 bölümden oluşan bu anket çalışması ile 33 profesör, 15 doçent, 23 yardımcı doçent, 14 öğretim görevlisi, 52 araştırma görevlisi, 9 okutman, 154 idari personelden oluşan 300 kişi ile görüşülmüştür. 144 kadın,156 erkekten oluşan bu örneklemde analizler tanımlayıcı istatistikler ve ki-kare testlerinden oluşmaktadır.
Günümüzde Türkiye’de kadın akademisyen sayısı Dünya ortalamasının üzerindedir (https://istatistik.yok.gov.tr/). Bu ortalamayı yükselten üniversitelerden bir tanesi olan Çukurova Üniversitesi’ndeki araştırmanın bulgularında bile kadınların dezavantajlı olduğu görülmüştür. İstatistiksel analizlerde mobinge maruz kalma durumu ile cinsiyet arasında anlamlı bir farklılık olmamasına rağmen yine de kadın akademisyenlerin erkeklere oranla birçok konuda uğradığı haksızlıklar azımsanamayacak ölçüdedir.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Tüm Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 30 Kasım 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 7 Sayı: 14 |
MAKALE DEĞERLENDİRME SÜRECİ
Yazar tarafından gönderilen bir makale, gönderim tarihinden itibaren 10 gün içinde dergi sekreteri tarafından makalenin, telif sözleşmesinin ve benzerlik raporunun (Turnitin programı) eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden incelenir. İstenilen bu dosyalar eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilmiş ise makale; ikinci aşamada derginin yayın çizgisine uygun olup olmadığı yönünden değerlendirilir. Bu süreçte makale yayın çizgisine uygun değilse yazara iade edilir. Makale yayın çizgisine uygun ise şablona uygun bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden değerlendirilir. Şayet makale şablona uyarlanıp gönderilmemiş ise değerlendirme sürecine alınmaz. Bu süreçte yazarın derginin belirlediği şartlara uygun bir şekilde sisteme makale yüklemesi beklenir. Makale şablona uygun bir şekilde hazırlanıp gönderilmiş ise son aşamada makale derginin yayın ilkeleri, yazım kuralları, öz, abstract, extented abstract, kaynakça gösterimi vb. yönlerden incelenir. Bu ayrıntılarda makalede bir sorun varsa yazarın bu hususları tamamlaması istenir ve verilen süre içerisinde eksiksiz bir şekilde yeniden makaleyi göndermesi istenir.
Tüm bu aşamaları geçen makale, editör tarafından bilimsel yeterliliğinin denetlenmesi amacıyla ikinci 7 günlük süre içerisinde çalışmaya uygun iki hakeme değerlendirmeleri için gönderilir. Hakemlerin değerlendirme süreleri 15 gündür. Bu süre zarfında hakemlik görevini tamamlamayan bir hakem olursa ilgili hakeme değerlendirmeyi tamamlaması için 7 günlük ek süre verilebilir. Bu süre zarfında hakem görevini yerine getirmezse yerine yeni bir hakem ataması yapılır. En az iki hakemden gelen raporlar olumlu ise makale yayın aşamasına alınır. Hakem raporlarından birisi olumlu diğeri olumsuz ise makale üçüncü bir hakeme gönderilir. Üçüncü hakem raporu da olumsuz ise makale ret edilir. Üçüncü hakemin değerlendirmesi olumlu ise makaleyle ilgili hakem raporları dergi alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından incelenir. Makalenin yayınlanmasıyla ilgili nihai karar alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından verilir. Hakem raporlarının yetersiz ve tatmin etmekten uzak olması veya İngilizce editör tarafından abstract ve extented abstract’ın yetersiz görülmesi hallerinde de yine makaleyle ilgili son karar Editörler Kurulu tarafından verilir. Tüm bu aşamalardan geçen bir makale en yakın sayıya yayınlanmak üzere eklenir. İlgili sayıda yer kalmaması halinde makalenin yayımı bir sonraki sayıya kaydırılır. Bu durumda ve tüm değerlendirme sürecinde yazar isterse makalesini geri çekme hakkına sahiptir. Ancak bu durumu dergiye bildirmesi gerekir. Makale gönderim tarihinden makalenin yayına kabul tarihine kadar tüm bu işlemler için ortalama 3 aylık bir süre öngörülmektedir.