This study aims to understand the presentation of immigrants in the media within the context of COVID-19 pandemic through examples from Turkey. The main problematic of this study consists of how COVID-19 pandemic affect the immigrants; what kind of problems the immigrants face in pandemic conditions; how the immigrants are presented in the media within the context of COVID 19; and how immigrants are treated in the media under pandemic conditions in Turkey. In this sense, as the borders were closed along with the pandemic, it was observed that the immigrants cannot perform remigration, apart from migration. Because of the pandemic, the immigrants became unemployed, and faced with economic problems. The fact that digital media in Turkey shows immigrants as the source of problems led to an increase in anti-immigrant sentiment. It was observed that migrants were presented as carriers of the virus in digital media in Turkey. It was seen that the Syrians in Turkey were presented in the digital media as Syrian, refugee, asylum seeker, dependent on Turkey, supported by Turkey, exempted from laws, disregarding the rules, exempted from punishment, perturbator, unemployed, unprotected, exposing to violence, doomed, virus carriers, diseased and risky people. Although Syrians in Turkey were seen as the source of problems in the digital media, the fact that Turkey is home to millions of Syrian immigrants shows that Turkey is not an anti-immigrant country. In the face of the manipulation of migrants by the media and the production of disinformation-based news, it was observed that Turkey took care of Syrian and Afghan migrants in the conditions of the COVID-19 pandemic and produced solutions to their problems. Although Turkey hosted different migration movements and different immigrant identities from past to present, it was seen that the media’s perspective on immigrants was realized in a way that is disconnected from the historical and sociological reality in question.
Media Media Presentation Immigration Syrian Immigrants COVID-19 Pandemic.
Bu çalışma, COVID-19 salgını bağlamında medyada göçmenlerin sunumunu Türkiye’den örneklerle anlamayı amaçlamaktadır. COVID-19 salgınının göçmenleri nasıl etkilediği, göçmenlerin salgın şartlarında ne tür sorunlarla karşılaştıkları, COVID-19 salgını bağlamında göçmenlerin medyada ne şekilde sunulduğu ve Türkiye’de salgın şartlarında göçmenlerin medyada nasıl ele alındığı, bu çalışmanın temel sorunsalını oluşturmaktadır. Bu bağlamda, salgınla birlikte sınırların kapatılması sebebiyle, göçmenlerin göç edemediği gibi, geriye dönüş göçlerini de yapamadığı gözlenmiştir. Salgın sebebiyle göçmenler işsiz kalmış ve ekonomik sorunlarla karşı karşıya kalmışlardır. Türkiye’de dijital medyanın göçmenleri sorunların kaynağı olarak göstermesi, göçmen karşıtlığının yükselmesine neden olmuştur. Türkiye’de dijital medyada göçmenlerin virüsün taşıyıcıları olarak sunulduğu görülmüştür. Bununla birlikte Türkiye’deki Suriyelilerin dijital medyada, Suriyeli, sığınmacı, mülteci, Türkiye’ye muhtaç, Türkiye’nin desteğini almış, yasadan muaf, kuralları hiçe sayan, cezadan muaf, düzeni bozan, işsiz, korunmasız, şiddete uğrayan, kaderlerine terk edilmiş, virüsün taşıyıcıları, hastalıklı ve riskli kişiler olarak yer aldıkları görülmüştür. Her ne kadar dijital medyada Türkiye’deki Suriyeliler sorunların kaynağı olarak görülse de, Türkiye’nin milyonlarca Suriyeli göçmene ev sahipliği yapıyor olması Türkiye’nin göçmen karşıtı bir ülke olmadığını göstermektedir. Medyanın göçmenleri manipüle etmesi ve dezenformasyona dayalı haberler üretmesi karşısında, Türkiye’nin COVID-19 pandemisi koşullarında da Suriyeli ve Afgan göçmenlere sahip çıktığı ve onların sorunlarına çözümler ürettiği görülmüştür. Türkiye, geçmişten günümüze birbirinden farklı göç hareketlerine ve değişik göçmen kimliklerine ev sahipliği yapmış olsa da, medyanın göçmenlere bakış açısının söz konusu tarihsel ve sosyolojik gerçeklikten kopuk bir biçimde gerçekleştiği görülmüştür.
Medya Medya Sunumu Göç Suriyeli Göçmenler COVID-19 Pandemisi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tüm Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ağustos 2022 |
Gönderilme Tarihi | 21 Nisan 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 9 Sayı: 19 |
MAKALE DEĞERLENDİRME SÜRECİ
Yazar tarafından gönderilen bir makale, gönderim tarihinden itibaren 10 gün içinde dergi sekreteri tarafından makalenin, telif sözleşmesinin ve benzerlik raporunun (Turnitin programı) eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden incelenir. İstenilen bu dosyalar eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilmiş ise makale; ikinci aşamada derginin yayın çizgisine uygun olup olmadığı yönünden değerlendirilir. Bu süreçte makale yayın çizgisine uygun değilse yazara iade edilir. Makale yayın çizgisine uygun ise şablona uygun bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden değerlendirilir. Şayet makale şablona uyarlanıp gönderilmemiş ise değerlendirme sürecine alınmaz. Bu süreçte yazarın derginin belirlediği şartlara uygun bir şekilde sisteme makale yüklemesi beklenir. Makale şablona uygun bir şekilde hazırlanıp gönderilmiş ise son aşamada makale derginin yayın ilkeleri, yazım kuralları, öz, abstract, extented abstract, kaynakça gösterimi vb. yönlerden incelenir. Bu ayrıntılarda makalede bir sorun varsa yazarın bu hususları tamamlaması istenir ve verilen süre içerisinde eksiksiz bir şekilde yeniden makaleyi göndermesi istenir.
Tüm bu aşamaları geçen makale, editör tarafından bilimsel yeterliliğinin denetlenmesi amacıyla ikinci 7 günlük süre içerisinde çalışmaya uygun iki hakeme değerlendirmeleri için gönderilir. Hakemlerin değerlendirme süreleri 15 gündür. Bu süre zarfında hakemlik görevini tamamlamayan bir hakem olursa ilgili hakeme değerlendirmeyi tamamlaması için 7 günlük ek süre verilebilir. Bu süre zarfında hakem görevini yerine getirmezse yerine yeni bir hakem ataması yapılır. En az iki hakemden gelen raporlar olumlu ise makale yayın aşamasına alınır. Hakem raporlarından birisi olumlu diğeri olumsuz ise makale üçüncü bir hakeme gönderilir. Üçüncü hakem raporu da olumsuz ise makale ret edilir. Üçüncü hakemin değerlendirmesi olumlu ise makaleyle ilgili hakem raporları dergi alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından incelenir. Makalenin yayınlanmasıyla ilgili nihai karar alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından verilir. Hakem raporlarının yetersiz ve tatmin etmekten uzak olması veya İngilizce editör tarafından abstract ve extented abstract’ın yetersiz görülmesi hallerinde de yine makaleyle ilgili son karar Editörler Kurulu tarafından verilir. Tüm bu aşamalardan geçen bir makale en yakın sayıya yayınlanmak üzere eklenir. İlgili sayıda yer kalmaması halinde makalenin yayımı bir sonraki sayıya kaydırılır. Bu durumda ve tüm değerlendirme sürecinde yazar isterse makalesini geri çekme hakkına sahiptir. Ancak bu durumu dergiye bildirmesi gerekir. Makale gönderim tarihinden makalenin yayına kabul tarihine kadar tüm bu işlemler için ortalama 3 aylık bir süre öngörülmektedir.