Dış politikayı, iç politika ile ilişkisi ve çok katmanlı olarak incelediğimiz bu makalede “sıradan” bireylerin dış politika algılarına odaklanmaktayız. Bu bağlamda, makalenin amacı kurumsal dış politika mekanizmalarına dahil olmayan bireylerin gündelik anlatılarında vuku bulduğu haliyle dış politika algılarının komplo anlatılarıyla nasıl ilişkilendiğini göstermektir. Bu makale boyunca öne sürdüğümüz savlar 2021 ve 2022 yıllarında farklı safhalarda gerçekleştirdiğimiz odak görüşmelerine dayanmaktadır. Araştırma bulgularımız komplo anlatılarının dış politikayı nasıl anlaşılabilir kıldığını ve bu anlaşılabilir kılma işlevi ile alttan yukarı bir toplumsal etki yarattığını göstermektedir. Ana argümanımız komplo anlatılarının temelini “dış güçler” ekseninde geliştirilen ve Türk dış politikasındaki gelişmeleri Türkiye’nin diğer uluslararası aktörlerle mücadelesi olarak değerlendiren anlatıların oluşturduğudur. Bu anlatıyla ilişkili olarak, ekonomik sorunları dış güçlerin müdahalesi ve manipülasyonları olarak gören anlatılar da gündelik deneyim ve sorunların dış politikayla ilişkilendirilmesine dair bir örnek oluşturmaktadır. Son olarak ise bu anlatılarda ortaya çıkan kabil, egemen ve özel bir “biz” algısı ulusal kimlik çevresinde geliştirilen söylemlerle dış politika algısının ilişkisini göstermektedir. Makale, dış politikanın komplo teorileri aracılığıyla gündelik söylemlere nasıl sirayet ettiğini inceleyerek pek çok disipliner ve interdisipliner tartışmaya katkı yapmaktadır.
dış politika algısı komplo teorileri uluslararası ilişkiler siyasallaşma
In this article, we examine foreign policy and its relationship to domestic politics through attending to the foreign policy perceptions of “ordinary” individuals. The aim of the article is to demonstrate how foreign policy perceptions are connected to conspiracy theories circulated by individuals who are not involved in institutional foreign policy mechanisms. The arguments we make throughout this article are based on focus groups we have held at different stages in 2021 and 2022. Our research findings underline first and foremost that conspiratorial accounts, regardless of their epistemic status, make foreign policy understandable and, through this social function, generate a bottom-up effect in everyday politics. Drawing on an analysis of the collected data, we first argue that such conspiratorial perceptions of the foreign policy is centered around narratives of "foreign powers" and construe the developments in Turkish foreign policy as Turkey's struggle with malign international actors. Related to this narrative, these accounts also instantiate domestic economic problems as the manipulations of malign foreign powers also constitute an example of associating daily experiences and problems with foreign policy. Finally, the perception of a capable, sovereign and special national identity emerges across these narratives highlighting the relationship between the discourses developed around national identity and the perception of foreign policy. The article contributes to many disciplinary and interdisciplinary discussions by examining how foreign policy is intricately related to everyday politics through the circulation of conspiracy theories.
Foreign policy perceptions Conspiracy theories international relations politicization
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji (Diğer), Uluslararası İlişkiler (Diğer) |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Ağustos 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ağustos 2023 |
Gönderilme Tarihi | 20 Haziran 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 10 Sayı: 22 |
MAKALE DEĞERLENDİRME SÜRECİ
Yazar tarafından gönderilen bir makale, gönderim tarihinden itibaren 10 gün içinde dergi sekreteri tarafından makalenin, telif sözleşmesinin ve benzerlik raporunun (Turnitin programı) eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden incelenir. İstenilen bu dosyalar eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilmiş ise makale; ikinci aşamada derginin yayın çizgisine uygun olup olmadığı yönünden değerlendirilir. Bu süreçte makale yayın çizgisine uygun değilse yazara iade edilir. Makale yayın çizgisine uygun ise şablona uygun bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden değerlendirilir. Şayet makale şablona uyarlanıp gönderilmemiş ise değerlendirme sürecine alınmaz. Bu süreçte yazarın derginin belirlediği şartlara uygun bir şekilde sisteme makale yüklemesi beklenir. Makale şablona uygun bir şekilde hazırlanıp gönderilmiş ise son aşamada makale derginin yayın ilkeleri, yazım kuralları, öz, abstract, extented abstract, kaynakça gösterimi vb. yönlerden incelenir. Bu ayrıntılarda makalede bir sorun varsa yazarın bu hususları tamamlaması istenir ve verilen süre içerisinde eksiksiz bir şekilde yeniden makaleyi göndermesi istenir.
Tüm bu aşamaları geçen makale, editör tarafından bilimsel yeterliliğinin denetlenmesi amacıyla ikinci 7 günlük süre içerisinde çalışmaya uygun iki hakeme değerlendirmeleri için gönderilir. Hakemlerin değerlendirme süreleri 15 gündür. Bu süre zarfında hakemlik görevini tamamlamayan bir hakem olursa ilgili hakeme değerlendirmeyi tamamlaması için 7 günlük ek süre verilebilir. Bu süre zarfında hakem görevini yerine getirmezse yerine yeni bir hakem ataması yapılır. En az iki hakemden gelen raporlar olumlu ise makale yayın aşamasına alınır. Hakem raporlarından birisi olumlu diğeri olumsuz ise makale üçüncü bir hakeme gönderilir. Üçüncü hakem raporu da olumsuz ise makale ret edilir. Üçüncü hakemin değerlendirmesi olumlu ise makaleyle ilgili hakem raporları dergi alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından incelenir. Makalenin yayınlanmasıyla ilgili nihai karar alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından verilir. Hakem raporlarının yetersiz ve tatmin etmekten uzak olması veya İngilizce editör tarafından abstract ve extented abstract’ın yetersiz görülmesi hallerinde de yine makaleyle ilgili son karar Editörler Kurulu tarafından verilir. Tüm bu aşamalardan geçen bir makale en yakın sayıya yayınlanmak üzere eklenir. İlgili sayıda yer kalmaması halinde makalenin yayımı bir sonraki sayıya kaydırılır. Bu durumda ve tüm değerlendirme sürecinde yazar isterse makalesini geri çekme hakkına sahiptir. Ancak bu durumu dergiye bildirmesi gerekir. Makale gönderim tarihinden makalenin yayına kabul tarihine kadar tüm bu işlemler için ortalama 3 aylık bir süre öngörülmektedir.